Forumun Sohbet Sayfası

Merhaba , nereden katıldınız , aracınız ne ? Hoş geldiniz aramıza.


Tapatalk kullanarak iPhone X aracılığıyla gönderildi

 

Merhaba
Adana dan katılıyorum 2006 1.4 getz

 

aramıza hoşgeldiniz çinli değilseniz forum serbest

 

Ne gerek var bunlara. Kaderde varsa yıkılacak.

 

Bu sistemler öngerme ya da ardgerme uzun zamandır Türkiyede de uygulanıyor ama yaygın değil. Hatta şuan yapılan bazı hastane projelerinde deprem izolatörleri bile uygulanıyor. Ama ne kadar yaygın derseniz yapılan yapıların yüzde 5 ini geçmez.

 

o halde yaygınlaştığı zaman ayakta kalacağız .yaygınlaşmazsa öleceğiz bu kadar basit

 

her şeyi kadere bağlamak yanlış bence her şey allahtan ama kişi birazda kendi yaşamını şekillendirir.9-9,5 şiddetli depremlerde 40-50 katlı binalarda çökmeden ölmeden ayakta kalınabiliyorsa allahın bahşettiği ilim irfan bilim ile aklını kullanmaktan geçer bu yol.tabikide son söz yüce rabbimin.kuranın ilk emri okudur 'İkra' bismi rabbikellezi hâlak.' Yani, 'Yaratan rabbinin adıyla oku....oku öğren sana bahşettiğimiz aklı ilim için bilim için hayra yor denilmektedir yüzlerce ayet mevcut kuranda ilimin bilimin önemini anlatan....o halde ibadet etmeyelim okumayalım çalışmayalım yemeyelim içmeyelim bir şey yapmasakta olur nasıl olsa öleceğiz kaderde ölüm var

 

mevcut deprem yönetmeliğine göre yapılırsa binanız, 8 şiddetindeki bir depremde bile yıkılmaz, ama ağır hasar göre bilir. yani bu gerdirme yöntemi olmasa bile büyük ihtimalle ölmeyeceksiniz.

afet durumlarında ayakta kalması zorunlu olan hastane benzeri binalarda ileri mühendislik yöntemleri kullanılıyor.

 

genel anlamda yazdım halil kardeş ülkece acilen ayılmalı önlemler almalı yapıları mevzuata göre depremlere dayanıklı hale getirmeliyiz yoksa ölümler yaralanmalar hep hayatımızda fazlasıyla olacak felaketlerden ders çıkarmak gerekiyor...ben geçirdiğim ağustos depreminde mekanı cennet olsun yapan müteahhid nurlar içinde uyusun yaptığı bütün binalar ayakta kaldı o depremde .her biri 35 seneden fazladır yapımı sadece sahil kesiminde yanyana yaptığı denize sıfır binalar dimdik ayakta orta hasarla çıktı o depremden daha sonra güçlendirme yapıldı binalarda büyük depreme dayanıklı raporu verildi ama bundan sonrası allah kerim.ev eski yada yeni haklısınız mevzuata göre yapılırsa uç nokta önlemlere inşaatlarada gerek kalmadan ayakta kalıyor

 

zaten önüne gelenin müteahhidlik yaptığı bir ülkede herkesin gerektiği gibi iyi yapılar yapma maliyetler altına girme çabaları olmadığının olmayacağınında farkındayım .

 

en güzeli japon tarzı tahta ve sıkıştırılmış kaıttan evler. japonya bizden daha soğuk bir iklime sahip ama evler bir şekilde sıcak oluyor.
düşünsenize ne güzel vitrin şifonyer zigon sehba dolaplar tv ünitesi bile yok. koltuk yatak yer sofrası mis mis

 

ben deprem konusunda müteahhitlere gereksiz sorumluluk verildiğini düşünüyorum. avrupada çoğu ülkede müteahhitlik yapmak içn özel eğitim falan gerekmiyor. ama binanın yapımı sırasında ve sonrasında çok sıkı denetim var. birçok kişi ve kurumdan onay almadan oturulur izni çıkmıyor.

hatta gerçek bir olay anlatayım,

bir fransız arkadaş kırsal alanda kendisine ev yaptırdı.ilk başvuru tarihinden 3 yıl sonra inşaata başlanabilir diye izin çıkmış. birçok kamu kurumu ve özel şahsın izni gerekiyor.

adamın evinin planını komşuları da onaylıyor. hangi pencerenin nereye bakacağı komşular için önemliymiş. özel hayatın gizliliği konusunda bile çok dikkat ediyorlar. biz hala depreme dayanıklı binaların yapılmasını tartışıyoruz.

 

Bilinçli değiliz.
Projesi düzgünce emniyetli güvenli tarafta kalınarak yapılan ve onaylanan statik proje, sahada uygulanırken demirci taşeronu kendine göre eksiltiyor, betoncu taşeronu kendine göre eksiltiyor yetmiyor pompacı beton dökerken suyu basıyor oluyor sana beton dayanımı C30 dan C20 ye. Bunlara rağmen orta büyüklükte bir depreme dayanıyor.
Şantiye yıllarımda çok pompacı ile kavga ettim. Ama sonuç aynı bilinç yok. Yaptığının sonuçlarını tahmin edecek bilinçte değiller.

 

Elbette hiç birşey için geç değil ancak gerçekten çook geride kaldık. Sanayi büyük şehirlerde yığıldı kaldı. Dolayısıyla nüfus da oralarda yoğunlaştı. Öncelikle nüfusu her yere yaymaları lazımdı. Sanayinin oralarda yoğunlaşmasının haklı nedenleri var ancak devlet gerekirse Anadoluya fabrika kurup nakliye zararları konusunda teşvikler verebilirdi. Babamgil 30 yıllık sitede oturuyor. Bir ara kentsel dönüşüm dedikodusu çıktı. Ama sitedeki çoğu kişi kabul etmedi. Nedeni 10 katlı bina yapılacak. O binalarda en az 300-500 aidat olacak. Çoğu emekli olanlar durumu düşünüp kıt kanaat geçindikleri için yanaşmadılar. Haklılar da. Isparta da 10 sene içinde birçok yer imara açıldı ve binalar yapıldı. Binaları yapanlar belli. 3-5 firma. Şu anda sektör biraz yara aldığı için bilmiyorum ama hızlı olduğu denemde çok iyi para kazandılar. Elbette kazanacaklar ama bence bu kadarı fazla.

Yazsan sayfalar alır ama bizim ülkemiz japonlar gibi olamaz. Bizden pek birşey olmaz. Birkaç gün sonra unutur gideriz. Tvler tekrardan siyasi haberlere döner. Bizler geçim sıkıntısı ile mücadele ederken aklımıza dahi gelmez bu tür konular.

 

Bizde alim allah öyle uzun süreli müsaade beklemek olsa , iktidara bu durum tepki oluşturur diye asla uygulanmaz. Düşünsene adam evini yapacak 2-3 yıl sonra müsaade çıkıyor.


Tapatalk kullanarak iPhone X aracılığıyla gönderildi

 

çok haklısınız malesef....depremlerde depremin ülkeye bilançosu çok ağır maddi olarakta.deprem sonrası harcanan parayı deprem öncesi harcasalar bu kadar kayıplar olmaz belkide...bir yığın vergi toplandı yıllardır deprem için .türk halkının yardımları olmasa durum hepten vahim

 

medeniyet abi ne diyeyim gözünü seveyim uygarlığın insan imreniyor böyle şeyleri duydukça

 

Ülkemiz mühendislik ve teknoloji konusunda zayıf değil. Bu uygulama bir çok yerde yapılıyor hatta yeni yapacağımız binada bu yöntemi kullanmayı da konuştuk daha uzun kolonsuz açıklık elde etmek için. Bizde uygulamada ve denetimde sıkıntı var.
Bazı şeyleri siz uğraşıyorsunuz para harcıyorsunuz ama işi bilmeyen bilinçsiz veya kötü niyetli bir kalfa işçi vs emeğinizi boşa çıkarıyor. Bildiğiniz gibi bir ardiye garaj yaptık, altındaki toprağı sıkıştırdık, hasır demirini serdik normalde düşük dayanımlı beton dökülebilir ama C25 istedik ama gelin görün kaşla göz arasında kalfa beton rahat yayılsın uğraşmasın işi çabuk bitsin diye bastırmış suyu, beton oldu çöp. Garajdır o yüzden yapmıştır diye düşünmeyin binalarda da aynı şeyi yapıyorlar. Laboratuvar gelip numuneyi alıp gittikten sonra basıyorlar suyu.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

 

allah belasını versin o zihniyettekilerin ne diyeyim canların kıyımına sebep oluyorlar maddi kayıplara sebep oluyorlar