Hyundai Yedek Parça - Parça Ofisi LPG KABLO

Fıkra Köşesi

'Sohbet-2' forumunda Misafir tarafından 20 Kasım 2008 tarihinde açılan konu

  1. MSC

    MSC Site Yetkilisi Yönetici

    Yaş:
    44
    Katılım:
    21 Mayıs 2008
    Mesaj:
    24,157
    Alınan Beğeniler:
    16,971
    Cinsiyet:
    Erkek
    Ad Soyad:
    Serdar
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Mercedes-Benz
    CIA ve MİT hangi istihbarat örgütünün daha iyi olduğu konusunda bahse
    girmişler. Kurallar belirlenmiş. ormana bir zürafa salınacak, saklanması
    için iki gün süre verilecek, bu sürenin sonunda zürafayı en kısa sürede
    bulup yakalayan taraf bahsi kazanmış olacak.

    Zürafa ormana bırakılır,
    iki gün sonra önce CİA ajanları aramaya başlar. Uydu fotoğrafları,
    termal kameralar, ormandaki ajanlar vs. vs. derken iki saat içinde
    zürafa elleri kolları bağlı, paketlenerek getirilir.

    Sıra MİT'e gelmiştir. Zürafa tekrar ormana bırakılır, iki gün sonra MİT
    ajanları aramaya başlarlar. Bir saat geçer, iki saat geçer, beş saat
    geçer ses yok. Bir gün olur, gene ses yok. İkinci günün sonunda karga
    tulumba vaziyette ağzı gözü patlamış, kafası kolu kırılmış, her tarafı
    mosmor bir fil jürinin karşısına getirilir. 'İşte zürafayı yakaladık'
    der MİT ajanı. Jüri şaşırır. 'Bunun neresi zürafa yahu! Basbayağı fil
    bu' der.

    Fil bunu duyar duymaz ağlamaya başlar ve 'Abi ne alakası var,
    ne fili! Anam avradım olsun zürafayım ben' der...
     
  2. holiday40

    holiday40 Yasaklı Üye

    Katılım:
    1 Eylül 2010
    Mesaj:
    65
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
  3. Ogun

    Ogun Vip Üye

    Yaş:
    55
    Katılım:
    20 Temmuz 2009
    Mesaj:
    6,054
    Alınan Beğeniler:
    1,572
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Türkiye
    Ad Soyad:
    Ogün YILMAZ
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Elantra 1.6 CVVT (2011-201X) MD
    [​IMG]
     
  4. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    49
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Serdar ben o fıkranın farklı bir versiyonunu biliyorum.:))
     
  5. tureli

    tureli Kayıtlı Üye

    Katılım:
    19 Şubat 2010
    Mesaj:
    93
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    fıkralar toplumun aynasıdır. ne güzel anam avradım olsun ben zürafayım :) konuşturduk i...... :)
     
  6. erkancakan82

    erkancakan82 Vip Üye

    Yaş:
    42
    Katılım:
    7 Eylül 2009
    Mesaj:
    1,304
    Alınan Beğeniler:
    3
    Şehir:
    Türkiye
    Ad Soyad:
    Erkan ÇAKAN
    Yaşadığınız Şehir:
    16-BURSA
    <h6 ="uiStreamMessage" -ft="{&quot;&quot;:&quot;msg&quot;}">Bir Kadın papağan
    almak istiomuş. Gitmiş pazardan almış ama satıcı demiş ki "Abla yalnız
    bu papağan genelevde yetişmiş ağzı çok bozuk, almak istiyomusun"Kadın
    evet diyerek almış. Eve gitmiş..Papağan. " Oooo yeni mekan, yeni
    patron" demiş. Kadın aldırmamış. Kadının iki kızı gelmiş eve.Papağan. "
    Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar" demiş. Kadın biraz bozulmuş.
    Daha sonra kadının kocası gelmiş eve.Papağan. " Oooo yeni mekan, yeni
    patron, yeni kızlar, değişmeyen eski müşteri hoşgeldin Recep abi" :D xD </h6>
     
  7. Sin@N

    Sin@N Kayıtlı Üye

    Katılım:
    18 Mart 2010
    Mesaj:
    2,072
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
  8. kenan42

    kenan42 Kayıtlı Üye

    Katılım:
    12 Mart 2010
    Mesaj:
    66
    Alınan Beğeniler:
    6
    Şehir:
    Türkiye
    https://www.hyundaiclubtr.com/forum/https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley36.gifsüpermiş fıkralar.. varmı başka..
     
  9. Sin@N

    Sin@N Kayıtlı Üye

    Katılım:
    18 Mart 2010
    Mesaj:
    2,072
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Barbaros bulvarında olmuş bir olay...
    Arkadaşlarla öyle Barbaros
    bulvarında yürüyorduk. Bir anda yanımızdan son sürat bir minibüs geçti.
    Biz 'Freni patladı' filan demeye kalmadan, minibüs kafadan elektrik
    direğine bindirdi. Hemen koştuk, yardım edelim diye. Minibüse
    ulaştığımızda manzara şuydu: Yolcuların kiminin kaşı açılmıs, kiminin
    dudağı patlamış... Dağılmış vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflık var.
    Çünkü o hallerine rağmen, gözlerinden yaşlar gelecek şekilde gülüyorlar.
    Biz ne yapacağımızı şaşırdık. 'Ne oldu?' diye sorduk. Bir iki tanesi,
    güçlükle 'Şoför, şoför...' diyebiliyor ama yine gülmeye başlıyorlar. Bu
    şaşırtıcı manzaranın aslını öğrenebilmek için 2
    -3 dakika geçmesi
    gerekti. Meğer şoför, tükürürken minibüsten düşmüş. Hani, bizim
    şoförlere özgü, giderken kapıyı açıp dışarı tükürme hareketi vardır ya.
    Baba, dengeyi tutturamamış, tükürükle beraber, gümbürt aşagı düşmüş.
    Minibüs de kontrolden çıkıp direğe bindirmiş.

    alıntı.
     
  10. Sin@N

    Sin@N Kayıtlı Üye

    Katılım:
    18 Mart 2010
    Mesaj:
    2,072
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve Las Vegas'in
    yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar
    kazanır.Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine
    çıkar ve karısına telefon eder:
    - Hayatim, evde misin?
    - Evet kocacığım.
    -
    İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3
    milyon dolar kazandım.Kadın sevinç dolu bir çığlık atar:
    - Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?
    Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Güney Amerika?...
    Adam cevap verir:
    - Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol yeter .)
    https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley36.gifhttps://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley36.gif
     
  11. Emre

    Emre Vip Üye

    Yaş:
    31
    Katılım:
    20 Mart 2010
    Mesaj:
    7,090
    Alınan Beğeniler:
    2,746
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Türkiye
    Ad Soyad:
    Emre
    Yaşadığınız Şehir:
    6-ANKARA
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
     
  12. şaziye

    şaziye

    Katılım:
    18 Mayıs 2010
    Mesaj:
    25
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Teknoloji!!

    Film ekibi, çölün kızgın güneşi altında çekim yapmaktadır. Zor koşullar altında çalışırlarken, ihtiyar bir Kızılderili sete doğru yaklaşır ve yönetmenin yanına giderek.
    — Yağmur, yarın! der ve gider. Şaşıran yönetmen, ertesi gün yağan yağmuru hayretle izler. Bu sırada ihtiyar Kızılderili yine gelir;
    —Fırtına, yarın!, der ve y...ine aniden uzaklaşır.Gerçekten de müthiş bir fırtına çıkar ve çölü birbirine katar. Yönetmen emreder;
    —Çabuk bana o Kızılderili’yi getirin! İstediği parayı verin. O olmazsa biz bu filmi bitiremeyiz! Adamlar, Kızılderili’yi bulur ancak yaşlı apaci bir türlü razı olmaz.
    En sonunda teklif edilen bir milyon doları reddedemez ve adamlarla birlikte kampa gelir. 1 ay boyunca, ihtiyar Kızılderili’nin söylediği her şey tutar.Yağmur der yağmur, çöl fırtınası der, çöl fırtınası, kavurucu sıcak der,kavurucu sıcak. Yönetmen gayet memnun mesut durumda filmi çekmeye devam eder. Derken bir gün yaşlı Kızılderili susar ve hiçbir şey söylemez.Yönetmen;
    — Nasıl olsa geçer, diye düşünerek bekler.1 gün, 2 gün, 1 hafta,
    1 ay derken yönetmenin sabrı taşar ve Kızılderili’yi bir kenara çekerek öfkeyle sorar ;
    — Bana bak! Sana bu iş için dünyanın parasını ödedim! Eğer susmaya devam edersen, seni buradan atacağım en sonunda !.
    Kızılderili omuzlarını silker;
    —Radyo, kırıldı! https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley1.gif
     
  13. şaziye

    şaziye

    Katılım:
    18 Mayıs 2010
    Mesaj:
    25
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Banka soygunu..
    <DIV id=id_4c9b2081a68190bd9210a ="text_exposed_root text_exposed">Soyguncu bankaya girer. Silahını çekip, havaya ateş eder.Herkesin yere yatmasını ister. Sonra da kasadaki paraları toplar ve kapıya doğru yönelir. Tam çıkacakken orada yatmakta olan bir adama;
    — Beni gördün mü?
    Yatmakta olan adam şaşkınlıkla kafasını kaldırıp;
    — Evet, gördüm.! demesiyle birlikte, mermiyi alnından yer..
    Soyguncu soğukkanlı...lığını bozmadan kapıya hamle eder ki kapının yanında da bir karı koca durmaktadır.Adama;:
    — Beni gördün mü?
    Adam da gayet soğukkanlı;
    — Valla ben hiçbir şey görmedim, ama benim hanım çok meraklıdır o gördü sanırım!...https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley36.gif
     
  14. yunafaniem

    yunafaniem Kayıtlı Üye

    Yaş:
    57
    Katılım:
    10 Mayıs 2009
    Mesaj:
    705
    Alınan Beğeniler:
    2
    Şehir:
    Türkiye
    Ad Soyad:
    Yunus İNCE
    Yaşadığınız Şehir:
    59-TEKİRDAĞ
    Araç Modeli:
    Accent Era 1.4 (2006-2012) MC
    <div ="UIStoryAttachment_Caption">Kadın :
    - Kocacım musluk damlatıyor tamir edermisin , diye sorar.
    Adam :
    - Banane ben musluk tamircisi...miyim der.
    Kadın bi başka gün :
    - Kocacım salondaki priz çalışmıyor bakarmısın , der.
    Adam:
    - Banane ben elektikçimiyim der
    Yine başka bi gün kadın:
    - Kocacım kapının biri kapanmaz oldu yaparmısın?
    der.Adamdan yine aynı cevap gelir:
    - Banane ben marangozmuyum.
    Bikaç
    gün sonra adam akşam işten döner ve bir bakar musluk yapılmış priz
    çalışıyor kapıda kapanıyor. merak eder ve karısına sorar:
    - Kim yaptı bunları ?
    * Karşı komuşumuz mithat bey.
    - Ama karıcım o şerefsiz , karşılıksız bişey yapmazki.
    * Tabi yapmaz. Bu işler karşılığında bana "ya bana pasta yaparsın yada benimle yatarsın " dedi zaten.

    Adam tedirgin bi şekilde sorar:

    - Tabi sen pasta yaptın demi karıcım?
    * Niye ben pastacımıyım ? xD
     
  15. EgeTim

    EgeTim Kayıtlı Üye

    Katılım:
    26 Ocak 2009
    Mesaj:
    242
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Mahmut ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önünde bekleyen adam peder...dir. Kapıda bir melek beklemektedir. Melek pedere sorar;

    "Hiç günahın var mı peder?".

    Peder;
    "Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua ettim.
    Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara hep yardım
    ettim."

    Melek; "Çok iyi, bunları biliyorduk zaten. Al sana cennetin gümüş anahtarı." der ve sonra Mahmut'a döner;

    "Senin hiç günahın var mı?"

    Mahmut;
    "Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım. Tanrıya dua
    etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım vardı. Çok sert ve
    hızlı minibüs kullanırdım."

    Melek Mahmut'a döner ve "Bunu da biliyoruz, çok iyi al sana cennetin altın anahtarı" der.

    Peder
    bu olaya çok sinirlenir; "Ben hayatımı tanrıya adadım, siz de gidip bu
    adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz, haksızlık değil mi?!! " diye
    sorar.

    Melek gülerek; "Peder sen vaaz verirken herkes uyuyordu
    ama Mahmut otobüs kullanırken herkes dua ediyordu. Skor farklı yani! "
    :))
     
  16. EgeTim

    EgeTim Kayıtlı Üye

    Katılım:
    26 Ocak 2009
    Mesaj:
    242
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    <h3 ="UIIntentionalStory_Message" -ft="{&quot;&quot;:&quot;msg&quot;}">Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı.
    Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu
    görünüyordu.
    Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını farketti.
    Üzerinde -Babama- yazıyordu.
    ...Aklından geçen bin bir kötü düşünceyle mektup zarfını açtı ve
    titreyen elleriyle mektubu okudu:
    Sevgili baba;
    Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum.
    Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak
    rezaletten uzak tutmak istedim. Gerçek tutku ve aşkı ben jale ile
    buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam… Şunu biliyordum siz onun
    vücudunun her yerine taktığı küpeleri, derisine işlettiği dövmeleri,
    kendine has o çılgın giyim tarzını asla ama asla onaylamayacaktınız ve
    tabi benden çok büyük olmasıda bir sorundu. Fakat benim için bunlar
    değildi gerçek tutku ve gerçek aşk… Baba jale hamile!
    Jale’nin dediğine göre çok mutlu olacağız. Ormanda kendine ait bir
    karavanı ve tüm kış yetecek kadarda yakacağı var. Bir sürü çocuğa
    sahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor. Jale benim gözlerimi esrar
    gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar kimseye zarar vermez. Esrar
    yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve yine bu sayede ihtiyacımız
    olan kokoin ve ekstaziye ulaşacağız.
    Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin
    çaresi bulunsun ve Jale sağlığına kavuşsun diye…..
    O kesinlikle iyileşmeyi hakediyor.
    Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine
    bakabilirim..
    Eminim birgün geri döneceğiz ve sen kendi torunlarını
    tanıyacak,seveceksin
    Oğlun…..
    NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben
    Mehmet’lerdeyim.
    Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü
    şeylerin olduğunu hatırlatmak istedim.</h3>
     
  17. EgeTim

    EgeTim Kayıtlı Üye

    Katılım:
    26 Ocak 2009
    Mesaj:
    242
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    <h3 ="UIIntentionalStory_Message" -ft="{&quot;&quot;:&quot;msg&quot;}">İyi giyimli bir işadamı yolda yürürken , yanına 9-10 yaşlarında bir çocuk yaklaşır :
    - Bayım , saatiniz kaç acaba
    Adam durur , paltosunun ve ceketinin düğmelerini açar, yelek cebinden saatini çıkarır, bakar ve :
    - Üçe çeyrek var , genç adam .. der.
    - Teşekkürler, der çocuk
    ......- Lütfen saat tam üçte gelip kıçımı yalar mısınız?
    Adamın
    tepesi atar , caddelerde nefes nefese çocuğu kovalamaya başlar . Ancak
    birkaç dakika sonra eski bir arkadaşına rastlar ve durmak zorunda kalır
    .
    - Hayırdır ?, der. Arkadaşı:
    - Sorma, der adam nefes nefese ,
    - P..in biri geldi saati sordu. Üçe çeyrek var dedim. O da "Saat tam üçte gelip kıçımı yalar misin " dedi, Onu kovalıyorum.
    - Anladım da birader, der arkadaşı ve devam eder:
    - Bu acele niye ? Daha on dakikan var!</h3>
     
  18. Sin@N

    Sin@N Kayıtlı Üye

    Katılım:
    18 Mart 2010
    Mesaj:
    2,072
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Fıkra No: 130
    Bir Fransız, bir İtalyan ve de klasik olarak bir Türk avrupada trenle seyahat etme kararı vermişler. Neyse trenin birinin kompartımanına girmişler. Bir de ne görsünler. Bir Japon, yanında da taş gibi bir hatun oturuyor. Bizimkiler de tam karşılarına oturmuşlar. Başlamışlar Japon'u çekiştirmeye. İtalyan
    -"maymun gibi Japon taş gibi hatunu götürüyor" demiş ve
    -"ben şimdi hatunu ayarlarım" demiş.
    -"Önce Japon'u halletmek lazım" demiş Fransız.
    İtalyan dışarı çıkarken Japon'a seslenmiş. Bir iki dakika sonra dışarıdan pata küte sesler duyulmuş. Kompartımanın kapısını İtalyan açmış, yüzü gözü kan içerisinde, bir gözü şişmiş falan filan. Bizimkiler sormuş ne oldu diye. İtalyan
    -"tam herife girecektim, ne olduğunu anlamadım" demiş. Japon da gelmiş, selam vererek yerine oturmuş. İtalyan sormuş,
    -"ya kardeş sen ne yaptın öyle ya", diye. Japon da
    -"bizim oralarda çok kullanılan bir yöntem var demiş", onu uyguladım.
    -"Ne biçim yöntem bu" diye sormuşlar. Japon da
    -"Oshidonun Koshidosu" demiş. Fransız bu olaya çok kızmış.
    -"Benim arkadaşıma bu yapılır mı" ulen demiş. Fransız Japon'u dışarı çağırmış. Yine bir iki dakika sonra dışarıdan pata küte sesler duyulmuş. Fransız içeri bir girmiş, yüzü gözü dağılmış, iki üç dişi kırılmış. Bizimkiler sormuş
    -ne oldu diye. Fransız da
    -" abi herife tam girecektim, dünyam karardı" demiş.
    Japon girmiş, selam vermiş yerine oturmuş. Fransız
    -" birader ne biçim bir yöntem bu yahu?" diye sormuş. Japon da
    -bizim orada çok ünlü başka bir yöntem daha var demiş.
    -"Moshidonun Koshidosu" demiş. Hepsi şaşırmış.
    Bizim Türk içinden
    -"iki tane dev gibi herif dayak yedi, ama ne etcez Türklüğe bok sürdürmücez, dayak yersek biz de yeriz" demiş.
    Bizimki dışarı çıkarken Japon'a da seslenmiş. Dışarı çıkar çıkmaz
    ..."küüüt" diye bir ses duyulmuş.
    İtalyan'la Fransız içeride şaşırmış. Bir bakmışlar Japon içeri girmiş, kafası yarılmış, yüzü gözü kan içinde. Sormuşlar
    -Japon'a ne oldu diye.
    Japon da hiç bir şey anlamadığını söylemiş. Hemen arkasından Türk girmiş. Japon
    -"ne oldu ya, hiç bir şey anlamadım, ne yaptın" diye sormuş. Bizim Türk de
    -"sizin oralarda çok kullanılan bir yöntem" demiş. Japon şaşırmış.
    -"Ne bu ya" demiş. Bizimkide elindekini göstermiş:
    "Toyota'nın Krikosu" ...
    <HR color=#d2e9ff SIZE=1>
     
  19. Sin@N

    Sin@N Kayıtlı Üye

    Katılım:
    18 Mart 2010
    Mesaj:
    2,072
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Fıkra 136 :
    Tanri dağlari yaratmis, şöyle bir bakip : ´Mukemmel oldu´ demis. Agaci yaratmis, bakmis ve : ´Cok guzel oldu´ demis. Hayvanlari yaratmis : ´Of, super oldu elime saglik´ demis. Erkegi yaratmis : ´Heyt be, budur iste´ demis. Kadını yaratmis... ... biraz durmus... ... sagina bakmis... ... soluna bakmis : ´Neyse bu da makyaj yapar artik naapalim´ demis:))
     
  20. İbrahimTR

    İbrahimTR Kayıtlı Üye

    Katılım:
    5 Ekim 2010
    Mesaj:
    932
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Adamın biri sabah ise giderken garip bir cenaze grubu farketmiş. Bu grubun en önünde köpekli adam sonra bir tabut 2 metre sonra bir tabut daha ve tek sıra halinde 200 kişi ilerliyormuş. Adam; cenazenin sahibi muhtemelen önde ki köpekli adamdır. Gidip ne olduğunu öğreneğim demiş. Köpekli adamın yanına vardığında; pardon bu acılı gününüzde bu konuyu açmak istemem ama neler olduğunu anlatabilir misiniz?
    -önde ki tabutta eşim var arkada ki tabutta ise kayınvalidem.
    -başınız sağolsun. Peki ne oldu?
    -elimdeki köpek önce eşime saldırdı sonra da kayınvalidem eşime yardım etmeye çalışırken ona da saldırdı ve ikisini de öldürdü.

    Adam biraz durakladıktan sonra, köpekli adama dönerek; pardon köpeğinizi bana verirmisiniz?
    -olmaz sıraya geç :DD
     

Bu Sayfayı Paylaş