LPG KABLO

Atatürk köşesi......

'Sohbet-2' forumunda Misafir tarafından 10 Kasım 2008 tarihinde açılan konu

  1. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    "İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur! " MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
     
  2. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Seni özlüyoruz..
     
  3. Misafir

    Misafir Guest

    [​IMG]
    "Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol..."
     
  4. Misafir

    Misafir Guest

    <TABLE width="100%">



    <H3 align=center>YA İSTİKLAL YA ÖLÜM</H3>
    <TABLE width="100%">


    <TD height=639>


    Bu kararın dayandığı en güçlü muhakeme ve mantık şuydu :


    Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun istiklâlden yoksun millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.


    Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir.Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.


    Halbuki Türk'ün haysiyeti, gururu ve kaabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!...


    O halde, ya istiklal ya ölüm!

    Her TÜRK evladının bilmesi gereken NUTUK'tan alıntıdır
    Düzenleyen : Coşkun Uçar
     
  5. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
  6. Cengiz Yüksel

    Cengiz Yüksel Kayıtlı Üye

    Katılım:
    19 Mayıs 2008
    Mesaj:
    410
    Alınan Beğeniler:
    1
    Şehir:
    Türkiye
    "Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister."

    K.Atatürk
     
  7. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
  8. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
  9. Volkan

    Volkan Kayıtlı Üye

    Katılım:
    20 Ağustos 2007
    Mesaj:
    111
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    <h3>Atatürk'ün Güzel Sanatlar İle İlgili Sözleri</h3>

    <cite>Atatürk'ün
    güzel sanatlar ve sanatçılarla ilgili sözlerini çeşitli kaynaklardan
    derlemeye çalıştım.
    </cite><hr>

    <blockquote>Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik
    ile ilgisi olmayan varlıklar, insan değildirler. Eğer söz konusu olan
    hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten
    mevcut değildir. Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.</blockquote><blockquote>Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve uğraşlardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır.</blockquote><blockquote>Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız.</blockquote><blockquote>Osmanlı
    müziği, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki büyük devrimleri söyleyecek güçte
    değildir. Bize yeni müzik gereklidir. Bu müzik, özünü halk müziğinden
    alan çok sesli bir müzik olacaktır.</blockquote><blockquote>Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.</blockquote><blockquote>Ulusal
    ince duyguları, düşünceleri anlatan yüksek deyişleri, söyleyişleri
    toplamak, onları bir gün önce genel son müzik kurallarına göre işlemek
    gerektir. Ancak bu sayede Türk ulusal müziği yükselebilir, evrensel
    müzikte yerini alabilir.</blockquote><blockquote>Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.</blockquote><blockquote>Yüksek bir insan topluluğu olan Türk Milleti'nin tarihi bir özelliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.</blockquote><blockquote>Bir
    millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz.
    Bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.</blockquote><blockquote>Sanat
    güzelliğin ifadesidir. Bu anlatım sözle olursa şiir, ezgi ile olursa
    müzik, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina
    ile olursa mimarlık olur.</blockquote><blockquote>Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felâkete mahkûmdur.</blockquote><blockquote>Dünyada medenî, ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir millet, mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir.</blockquote><blockquote>Arkadaşlar,
    güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini
    istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bunda en çabuk, en önde
    götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir.</blockquote><blockquote>İnsanlarda
    bir takım ince, yüksek ve asil duygular vardır ki insan onlarla yaşar.
    İşte o ince, yüksek, derin ve asil duyguları en çok duyabilen ve diğer
    insanlara duyurabilen şairdir.</blockquote><blockquote>Güzel sanatlarda
    başarı, bütün inkılapların başarılı olduğunun en kesin delilidir. Bunda
    başarılı olmayan milletlere ne yazıktır. Onlar bütün başarılarına
    rağmen medeniyet alanında, yüksek insanlık sıfatıyla tanımaktan daima
    yoksun kalacaklardır.</blockquote><blockquote>İnsanlar olgunlaşmak için
    bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, millet ki, heykel
    yapmaz, millet ki, tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli
    ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.</blockquote><blockquote>Aydın
    ve dindar olan milletimiz, ilerlemenin sebeplerinden biri olan
    heykeltıraşlığı en üst derecede ilerletecek ve memleketimizin her
    köşesinde atalarımızın ve bunlardan sonra yetişecek evlatlarımızın
    hatıralarını güzel heykellerle dünyaya ilan edecektir.</blockquote><blockquote>Güzel
    sanatların her dalı için, T.B.M.M.'nin göstereceği ilgi ve emek,
    milletin insani ve medeni hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için
    çok etkilidir.</blockquote>
     
  10. Bülent

    Bülent Kayıtlı Üye

    Katılım:
    3 Ocak 2008
    Mesaj:
    41
    Alınan Beğeniler:
    0
    Çok güzel bir fikir. Sonuna kadar destekliyorum. Ulu önderimizi farklı fikirlerde yaşatmak, paylaşmak için.Tüm arkadaşlar ellerindeki bilgileri paylaşacağı, kafasına takılan bir konuyu soracağı bir köşe olmasını isteriz. Coşkun abimizede bu fikrinden dolayı teşekkür ediyorum.
     
  11. Misafir

    Misafir Guest

    Burası zaten aşağı yukarı "ATATÜRK köşesi" gibi oldu, bu başlığın altına devam edelim bari, ilerde müsait olduğumuz zaman daha geniş bir yer ayırırız...
     
  12. Misafir

    Misafir Guest

    Dediğin gibi oldu dostum, öbür tarafı fazlasıyla katladık, bu'da beni çok mutlu etti...
     
  13. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
  14. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
  15. Misafir

    Misafir Guest

    Paylaşım için teşekkürler Leventt.
     
  16. Levent

    Levent Vip Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    20 Mart 2008
    Mesaj:
    5,743
    Alınan Beğeniler:
    26
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    istanbul
    Ad Soyad:
    levent ünal
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Elimden geldiğince bu topiği aktif tutacağım..
     
  17. Misafir

    Misafir Guest

    Yanındayım kardeşim........https://www.hyundaiclubtr.com/forum/https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley32.gifhttps://www.hyundaiclubtr.com/forum/https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley32.gifhttps://www.hyundaiclubtr.com/forum/https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley32.gif
     
  18. alpertekin

    alpertekin Kayıtlı Üye

    Katılım:
    5 Nisan 2008
    Mesaj:
    872
    Alınan Beğeniler:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    İlelebet...https://www.hyundaiclubtr.com/forum/https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley32.gif
     
  19. Suat DURAN

    Suat DURAN Kayıtlı Üye

    Katılım:
    8 Mayıs 2008
    Mesaj:
    341
    Alınan Beğeniler:
    2
    Şehir:
    Türkiye
    Sene 1938[​IMG] on kasım[​IMG].

    İstanbul üniversitesi' nde saat 9'u 5 geçenin meşum haberi duyulmuş[​IMG]. Bir alman profesör var[​IMG] hukuk fakültesinde[​IMG] o da duymuş[​IMG] şaşırmış. Derse girsin mi[​IMG] girmesin mi bir türlü karar veremiyor. O sırada aklına rektöre müracaat etmek gelir. Kalkar[​IMG] yanına gider. Aralarında şu konuşma geçer:

    -efendim[​IMG] mütereddidim. Acaba ne yapsam?

    -sizde böyle büyük bir adam ölünce ne yaparlarsa[​IMG] onu yapın.

    İşte o zaman alman profesör kollarını iki yana sarkıtarak:

    -bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki[​IMG]. Der.

    (yücebaş[​IMG] hilmi[​IMG] atatürk'ün nükteleri-fıkraları[​IMG]

    Hatıraları[​IMG] istanbul[​IMG] kültür kitapevi[​IMG] 1963[​IMG] sh. 39)
     
  20. Misafir

    Misafir Guest

    Günlerden birgün İtalyan büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura davet edilir. O günün muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra büyükelçi: '' Ekselans dün Roma ile yaptığım bir görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi.'' der. Odada bir an sessizlik olur. Ata büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki dakika odadakiler ile başbaşa bırakır. Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması ve belinde tabancası vardır. Doğru masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak'ın bağlanmasını ister ve Çakmak'a:'' Paşa İtalyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlar hazır mıyız?'' der. Fevzi Çakmak durumu anlar ve '' Biz hazırız Paşam. '' diye yanıtlar. Ata büyükelçiye döner ve: '' Biz hazırmışız, hükümetinize söyleyin isterlerse Hatay'ı gelip alabilirler.''
     

Bu Sayfayı Paylaş