LPG KABLO

1998 Opel Tigra 1.6 Gsi Inceleme (cep Herkül)

'Otomobil Testleri / Karşılaştırmalar' forumunda lKamikaze tarafından 19 Nisan 2016 tarihinde açılan konu

  1. lKamikaze

    lKamikaze Kayıtlı Üye

    Yaş:
    30
    Katılım:
    28 Mart 2015
    Mesaj:
    364
    Alınan Beğeniler:
    222
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Antalya/Aydın
    Ad Soyad:
    Doğukan
    Yaşadığınız Şehir:
    7-ANTALYA
    Araç Modeli:
    Accent Era 1.5 CRDI (2006-2012) MC
    Merhabalar

    Günümüzde özellikle ikinci el piyasasında çok fazla popüleritesi olmasa bile şimdiki keskin hatlar ile güzelleştirilmiş otomobillere meydan okuyan estetik çizgileriyle hala dikkatleri üzerine çeken modası geçmemiş bir araçtan yani Opel Tigra'dan bahsediyorum. Herşeyden önce Tigra'nın benim ilk arabam olması ve 6 yıllık iyi yada kötü geçmişimizden dolayı hayatımda ayrı bir yeri oldu.

    Bildiğimiz üzere Tigra dediğimizde aklımıza A ve B olmak üzere iki nesil geliyor.
    Bunlar ;

    Tigra A (1994-2000) arası üretilen model. (4 kişi Coupe)
    Tigra B (2004-2009) arası üretilen model. (2 kişi Cabrio) şeklinde.
    Not ; Ayrıca Tigra A için 2 kişilik Cabrio modeli tanıtılmış olsada nedense üretime geçmedi.

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    # Kendi aracım 1998 model olmasından dolayı ben Tigra A üstünde durarak devam edeceğim.
    Tigra A'lar ülkemize Almanya'dan ihraç edilerek , tek donanım paketli fakat opsiyonlu olarak geldi (deri koltuk , açılır tavan vs.)
    Ayrıca 1999 yılında hafif makyaj geçirdi.

    Bu makyajda yaşanan değişimler ise ;

    1# Jantlar makyajsız modellerde 14 '' iken makyaj ile birlikte 15 '' e geçti.

    2# Deri kaplı direksiyonu Astra G'nin plastik göbekli direksiyonu ile değişti.

    3# Sadece kumaş koltuklarda döşeme değişimi oldu.
    Başka da farkedilebilecek bir değişim olmadı.

    # Kronik Sorunları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler ;

    1- Direksiyon kutusundan gelen rahatsız edici gıcırtı sesleri.
    Çözüm ; Onarımı yapılmadan sorundan kurtulamıyorsunuz.

    2- Kapı döşemelerinden gelen trim sesleri.
    Çözüm ; Kapı döşemesini söküp paslanmış vidaları temizleyip ,gevşemiş vidaları sıkıp (Loctite gibi kaliteli yapıştırıcıları kullanabilirsiniz) , plastik kapı tırnaklarını servisten , sanayiden alarak yenileyip nispeten sorundan kurtulabiliyorsunuz. (Tavsiyem imkan varsa ayrıca izolasyon yapmanız)

    3- Açılır tavanlı modellerde özellikle tavan rayına yapışmış olan yağlar zamanla açma - kapamalar da ses yaptırmaya başlıyor.
    Çözüm ; Ray üzerine yerleşmiş yağları kazıyıp tekrardan mekanizmayı güzelce yağlamak.

    4- Ön far grubu eski tip olduğu için zamanla presleme'de kullanılan silikonlar açma yapıyor ve içerisine su almaya başlıyor , buğu yapıyor.
    Çözüm ; Isı tabancasıyla silinkonları söküp içerisini temizleyip yeniden silikonlamak. İmkan varsa Valeo veya Depoo marka ön far takımı temin edip yenilemek.

    5- Radyo anteni'nin taban (damak) kısmındaki kauçuk lastik zamanla yıpranarak çatlayıp özelliğini kaybediyor. Bu sebeple de içeriye su almaya başlıyor. (Başıma gelmişti ve tavan döşemesini söküp kurulamam gerekmişti.)
    Çözüm ; Kauçuk lastiği yenisi ile değiştirmek ki bulmak çok zor yada kauçuk lastiği söküp içerisine silikon sıkıp tekrar eski lastiği yapıştırıcı ile yerine sabitlemek.

    6- Yumuşak yapılı olan arka yay grubu yüzünden zaten dar olan arka bölüme oturacak kişiler her tümsekte yada kasiste zıplıyarak yolculuk yapıp kusma derecesine gelebiliyor.
    Çözüm ; Kaliteli spor yay takımı temin etmek. (Tavsiyem Vogtland)

    7- Nem'e karşı çok hassas olan motor beyin.
    Çözüm ; Araç içerisi ve paspaslar daima kuru olmalı.

    8 - Yağ yakmaya müsait motor yapısı.
    Çözüm ; Üst kapak contası ve yağ tahliye tapası değişimi ile nispeten çözülsede yinede agresif kullanımlarda epey bir terleme ve koku yapıyor.

    9 - Arka kısımda (B ve C sütunu) üzerindeki döşemenin montajı çok kötü yapılmış. Bu sebeple mukavva benzeri malzeme üzerinde ki keçe sökülüyor.
    Çözüm ; Büyük boy yapıştırıcı (Bally) alıp sökülmeye mesait yerleri tekrar yapıştırmak ve sonrası arabayı 2 gün havalandırmak gerekiyor.

    10 - Klima kontrol ünitesi butonları çok kırılgan diyebilirim. Mesela klimayı açmak için ısı derecelendirme butonunu kendinize doğru çektiğiniz zaman elinizde kalma ihtimali epey bir yüksek.
    Çözüm ; Malesef yok. Fakat almadan önce kontrolünü yaparak alırsanız bu sorundan nispeten kurtulabilirsiniz.
    Not : Corsa B ile iç mekan malzemeleri benzerlik gösterebiliyor.
    Klima kontrol ünitesi araması yaparken , Corsa B'yi listeye ekleyerek aramanızı genişletebilirsiniz.

    Donanımsal Zenginlikler ;

    Not : Daha öncede yazdığım gibi Tigra A tek donanım paketli (+ Opsiyonlu) getirildi.

    İç Donanım : Elektrikli ( Tek dokunuşla açılıp kapanabilen + Sıkışma önleyicili) ön camlar , Elektrikli ve ısıtmalı yan aynaları , Merkezi kilitleme sistemi , Bütün olarak katlanabilir arka koltuklar , Tek kademeli yükseklik ve derinlik ayarlı sürücü ve yolcu koltuğu , Manuel kontrollü klima , Radyo - Kasetçalar ( 4 hoparlör + 2 tweeter).

    Dış Donanım : 14 '' alaşımlı jantlar , ( Makyajlı modellerde 15 '') , Ön - Arka sis farları , 2 kademeli elektrikli açılır tavan (O) , Gövde rengi tampon ve yan aynalar.

    Güvenlik : ABS , Sürücü ve yolcu hava yastığı , Çocuk koltuğu sabitleme mekanizması , Aktif gergili emniyet kemerleri , Yükseklik ayarlı ön emniyet kemerleri.

    + Opsiyonel olarak : Elektrikli açılır tavan , Deri döşeme.
    Birazda teknik bilgi vermek gerekirse Tigra A ülkemize sadece 5 ileri şanzıman ve 1.600 cc (GSi) motor ile getirildi.(Bazen nadir de olsa 1.400 cc motor hacimli modelleri ikinci el araba sitelerinde görüyorum)
    Not ; Tigra'da Corsa B GSi'nin sahip olduğu motor mevcut. Kısaca Astra F ve Vectra B'deki motorlar ile karıştırmayalım.
    Ek bilgi ; 1995 öncesi Corsa B GSi'ler 109 beygirken , 1995 sonrası 106 beygire düşmüştür.

    Teknik Veriler ;

    # 1.4 DOHC 16 V (Çok Noktalı Enjeksiyon)
    1389 cc.
    90 beygir - 66 kw (6.000 dv.-dk.)
    125 nm tork (4.000 dv.-dk.)
    Atık gaz (Co 2) salınımı : 174 g/km
    0-100 Hızlanma: 11 sn.
    Maksimum Hız : 180 km/h
    Ağırlık : 980 kg

    # 1.6 DOHC 16 V GSi (Çok Noktalı Enjeksiyon)
    1598 cc.
    106 beygir - 78 kw (6.000 dv.-dk.)
    148 nm tork (4.000 dv.-dk.)
    Atık gaz (Co 2) salınımı : 181 g/km
    0-100 Hızlanma : 9.8 sn.
    Maksimum hız : 203 km/h
    Ağırlık : 1055 kg

    # Ortak ;
    Yakıt deposu hacmi : 46 Litre
    Fabrikasyon lastik ebatı : Makyajsız modeller 175/65/R 14 olup , makyajla birlikte 185/55/R15'e geçmiştir. Ayrıca bijon aralığı 4x100'dür.
    Bagaj Hacmi : 215 Litre
    Motor yağı hacmi : 3.5 Litre
    Amortisörler ; Yağlı tip teleskopik.
    Ön : Bağımsız Mac Pherson tipi helezon yaylar ve denge çubuğu
    Arka : Torsiyon sistemi ve helezon yaylar.

    # Ölçüler ;
    Uzunluk : 3922 mm
    Genişlik : 1812 mm
    Yükseklik : 1340 mm

    Satmadan önceki sahip olduğum araçtan bahsetmek gerekirse. 1998 model olup 2005 trafiğe çıkışlıydı ve ilk aldığım zamanlar (6 sene evvel) 116.000 kilometredeydi satarken de 130.000 civarlarındaydı. Ayrıca fabrikasyon durumdaydı yani ne üzerinde fazladan bir modifikasyon nede sonradan takılmış LPG mecvut değildi. Bunun yanında üzerine opsiyonel olarak eklenmiş açılır tavan ve deri koltuk vardı.

    Ayrıca ilk aldığımdan bu yana araç nereden baksanız 6 sene yattığı için kaporta çok kötü durumdaydı. Güneş yanığından tut paslara hatta çürüklere kadar. Bende komple boyatayım , bakım yapayım derken ilk sene rahat 2.000 lira para harcadım. Sonraki yıllarda da nereden baksananız senelik 1.000 lira masraf yapıyordum . Zaten satma sebebimde o yıllarda ekonomik durumumun yetersiz olması ve bana karşı hiç acımıyor olmasıydı. :)

    Şimdi kendi arabamı göz önünde bulundurarak madde madde arabayı anlatıcak olursam.

    + Aracın üzerinde 16 '' alaşımlı jant , 195/45 ebatlarında Petlas Velox Sport PT711 lastikler mevcuttu.

    [​IMG]

    #Konfor hakkında değerlendirmemi de 185/55/R15 halini göz önüne alarak yaptım.

    [​IMG]

    Yol Tutuşu ; Limitleri zorladığında bile önden kayma yaşanmıyor. Arka kısımda ise kopma şeklinde bir kayma olmasa da ağırlık dağılımının dengeli olmaması ve bağımsız bir süspansiyon sistemi olmamasından kaynaklı bazı durumlarda kaydığını hissedebiliyorsunuz.Fakat arabadan az çok anlayan herhangi birisi için kontrol edilebilir ve oldukça keyifli bir araba olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca alçak yapısı ve kendi yılına göre çok başarılı olan rüzgar direncinden (0.31 cd ) dolayı yanal rüzgarlardan etkilenmeyip , virajlarda da stabilitesini bozmuyor. Sert yapılı süspansiyon sistemi sayesinde yana yatmalar da minimum seviyede.

    Not : Genel anlamda yol tutuşu zayıf olmayan bir araç olsada daha başarılı yol tutuş limitleri için 30 yada 40 mm'lik kaliteli yay takımı (Tavsiyem Vogland) değişimi ile çok daha stabil ve kontrollü bir hale gelecektir.

    [​IMG]

    Konfor ; Süspansiyon sistemi sert yapılı olduğu için konforsuz bir araba olduğunu söyleyebilirim . Tabiki bunun en büyük sebeplerinden birisi de spor otomobil olması ve daha çok yol tutuş limitlerine odaklı düşünülmüş olması.

    Trim Sesleri ; Trim sesleri aracın kapı içlerinden ve bagajdaki kapaklı gözlerin içindeki süngerlerden gelebiliyor. Haricinde başka hiçbir yerden trim sesi gelmiyor.

    [​IMG]

    İzolasyon ; İzolasyon konusunda spor bir otomobile göre gayet başarılı. Rüzgar sesi çok fazla içeriye girmiyor olsa da 130 km/h üzerinde rüzgar sesi kademeli olarak girmeye başlıyor. Motor sesi içeriye üst devirlerde epey bir girsede sportif bir sese sahip olduğu için aksine benim daha çok hoşuma gidiyor. Ayrıca şunuda belirtmek isterim ki izolasyon konusunda Accent Era'dan çok daha başarılı.

    Direksiyon ; En başta belirtmeliyim gülle gibi ağırlığı var. Hidrolik direksiyonlar genel anlamda ağır olsalar da mesela kullandığım Astra F'nin direksiyonu bana çok daha hafif gelmişti.
    [​IMG]

    Şehir içinde özellikle park ederken yada herhangi bir yerden çıkmaya çalışırken problem gibi görünse de özellikle yüksek hızlarda ilerlerken daha kontrollü gitmeye çok yardımcı oluyor. Ayrıca ağırlığına rağmen çokta hisli bir yapısı var. Yolda ki tüm bozuklukları hissettiriyor , özellikle kayma eğilimlerinde geri dönüşleri tam bir spor otomobil gibi. Sözün özü bir spor otomobilden beklenen istekleri fazlasıyla karşılayacak bir yapısı var. Ayrıca dönüş çapıda oldukça iyi diyebilirim (10.5 m) şehir içinde faydasını görüyorsunuz.

    [​IMG]

    Fren ; Fren pedalı kademeli ve benim bir arabada en çok aradığım özellik. Durma mesafesi yeterli olsa da önlerin disk (Çapı 256 mm) arka frenlerin ise kampana (Çapı 200 mm) olmasından dolayı spor otomobil gibi durmuyor. Fakat frene ne kadar sert bassanızda , hatta frenleri şişirme derecesine getirseniz de kolay kolay ABS devreye girmiyor.
    Benim Accent Era'da en çok yakındığım konu malesef zırt pırt ABS'nin devreye girmesiydi.

    [​IMG]

    Şanzıman ve Debriyaj ; Vites geçişleri kemikli , özellikle uzun süreli yolculuklarda veya agresif kullanımlarda insanı bir hayli yoruyor. Vites oranları o dönemin F18CR , F18WR, F20 CR şanzımanlarına kıyasla biraz daha kısa diyebilirim. (F16 CR Şanzıman Tipi mevcut)
    Debriyaj pedalı ise oldukça sert , fakat pedal konumlandırması ve kavraması gayet güzel ayak bileğini yormuyor.

    [​IMG]

    Motor ; Çok yeterli bir performans'a sahip olsada üst devirleri seven bir karakteri var. 3.000 devir altında isteksiz gitsede 3.000 devirden sonra canlılık kazanıyor , 6000 devire kadar da kolay kolay nefesi kesilmeyip 6.250 devir civarında kesiciye giriyor. Kısacası performans'lı kullanım ve sollamalar yapılması gerektiğinde , üst devirlerde tutmak gerekiyor , bu yüzden de yakıt tüketimi normal olarak yükseliyor , alt devirlerde ise şehir içi kullanımlarda yada sakin kullanımlarda yeterli gelsede kick down'lar da keyif vermiyor.

    Ek Bilgi ; Ayrıca GSi motorların emme sesleri gerçekten çok şahanedir. Kaliteli bir hava filtresi kiti ile çok sportif sesler çıkartabilir ve o şekilde de gazlamak çok daha keyifli oluyor.
    [​IMG]

    Yakıt Tüketimi ; Bu konuda malesef hiçbir zaman hesaplama yapmadığım için net bir şey söyleyemem fakat. Genelde sürüş stilim agresif olduğu halde 1 depoyla (46 litre) ile yaklaşık 3 hafta dolaşabiliyor olsam da özellikle benim gibi benzinle ve agresif kullamayı düşünüyorsanız birde bunun yanında biraz fazlaca seyahet ediyorsanız LPG kafanızda soru işareti bırakabilir.
    Ayrıca fabrikanın belirlediği tüketim değerlerine göz atmak gerekirse ;

    Şehir İçi : 10.9 lt.
    Şehir Dışı : 5.9 lt.

    Ortalama Yakıt Tüketimi : 7.7 lt.

    Aydınlatma ; Ön far grubu parabolic (desenli) cam olmasına karşın aydınlatma vasat seviyede diyebilirim. Kısa (H1) ve uzun (H1) far ampullerinin ayrı olmasından dolayı uzunları ekstra aydınlatma ve daha görülebilir selektör imkanı sunuyor.

    Müzik Sistemi ; Arabayı ilk aldığım zaman üzerinde malesef fabrikasyon Philips Car 400 ana ünite mevcut değildi.

    [​IMG]

    Bende daha sonra Pioneer marka ana ünite takarak kağıttan üretilmiş fabrikasyon hoparlörlerden 3 tanesini patlatmıştım.Daha sonraları da ufak çapta bir ses sitemi yapmıştım aracıma. Kısaca ana ünite hakkında konuşamasamda fabrikasyon hoparlör ve tweeter'lar vasat seviyede diyebilirim.

    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]

    Eşya Gözü ve Kullanışlılık ; Eşya gözü konusunda başarısız. Ufak bir torpido gözü , el freni kolunun sol tarafında kalan uzun ve dar bir eşya gözü ve 5 adet bozuk para koymak için konumlandırılmış oyuk dışında ön kısımda hiçbir şey yok. Ayrıca klima kontrol panelinin altında içerisinde küllük ve çakmak olan kapaklı bir göz mevcut , pek ergonomik olduğu da söylenemez.
    Bagaj kapağını açtığınız zaman ise sağ ve sol köşelerde ki kapaklı gözler haricinde hiçbir şey yok , onlarında çok işlevsel olduğu söylenemez.
    Ergonomik açıdan değerlendirmeye geçersek cam kontrol düğmelerinin konumu oldukça başarılı , bunun yanında sıkışma önleyicili ve her iki camında tek dokunuşla açılıp kapanması takdire şayan. Aynı zamanda yan ayna kontrollerinin kullanımı oldukça basit olup konum olarakta rahatsızlık vermiyor olsa da aynaların minyatür oluşu görüşü oldukça kısıtlıyor. Fakat alıştıktan sonra çokta rahatsız etmiyor. Dikiz aynasına gelirsek arka tarafın nerede bittiği hakkında oldukça başarılı işler yapıyor(Genel anlamda arabanın burun kısmı haricinde kör noktası yok). Açılır tavan ise üst kısımdan kontrol ediliyor fakat tek tuşla sonuna kadar açılıp kapanamıyor olması biraz sıkıcı.
    Kokpitin üst tarafında yer alan yol bilgisayarı gibi görünen fakat aslında tarih , saat ve derece haricinde pek esprisi olmayan ekran yine de kullanışlı sayılabilir. Arka bölüme gelirsek ulaşmak için her iki ön koltukta ki mandalları çekmek gerekiyor , fakat özellikle yetişkinler için inip binmek zor oluyor. Mandallarını çekip koltuğa yatırdığınız zaman koltuk mekanizmasının ayarlarında herhangi bir bozulma yaşanmıyor.
    Bunun yanında her iki koltuğunda yükseklik ayarına sahip olması , sürüş pozisyonuna kolay ulaşılmasını sağlıyor , bu sayede spor otomobillerde olduğu gibi oldukça aşağıda oturabilme opsiyonu sunuyor.
    Fakat çoğu coupe otomobilde olduğu gibi ön kısımda oturanlar için emniyet kemeri takmak tam bir eziyet oluyor.
    Ayrıca iç mekan aydınlatması için kullanılan 2 adet dipsiz park ampulünden ibaret olan ışık çok yetersiz olduğunu söylemem gerekir. Sürüş esnasında bu aydınlatmayı kullanmak isterseniz far anahtar butonunu kendinize doğru çekmeniz gerekiyor.
    Bagaj ve torpido aydınlatması da araçta mevcut.

    [​IMG]

    Koltuklar ; Koltukları deri kaplı olması içerideki kalite hissini fazlasıyla artırıyor , fakat yılların getirdiği yıpranmışlık yüzünden baldır kısımlarından fazlasıyla çatlamalar mevcut.
    Genel yapısı ise oldukça konforlu olsada , yanal destekleri ben çok yeterli bulamadım sert girilen virajlarda koltukta sabit kalmak biraz zor oluyor. Ayrıca daha önce de belirttiğim gibi ön tarafta kendinize en uygun sürüş poziyonunuzu bulmakta hiç zorluk çekmiyorsunuz , fakat arka tarafın tam aksini yapıyor olması yani 15-16 yaşın üstünde herhangi birinin binmesine imkan tanımıyor oluşu yüzünden , neredeyse iki kişilik bir otomobil konumuna getiriyor.

    Malzeme Kalitesi ; Özellikle ön kokpit sert plastik olsa da , çok tok bir sert plastik kullanılmış. Bunun yanında ön kapıların tamamı da deri kaplı.

    Not ; Daha öncede söylediğim gibi iç mekanda çoğu malzeme o dönemin Corsa B'si ile neredeyse aynı. Özellikle bir ürün ararken buna dikkat ederek arama yaparsanız istediğinizi bulma imkanınız daha yüksek olur.

    [​IMG]

    Bagaj ; 215 litrelik bagaj hacmi küçük gibi görünüyor olsada aslında derinlemesine yerleştirildiği için rahatlıkla 2 kişinin yada küçük bir ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilir seviye.
    Bagaj kapağının arka cam ile beraber açılıyor olmasından dolayı yerleşim daha kolay oluyor olsada , kapalı ve alçak yerlerde rahatlıkla aç kapa yapılamıyor. Bunun yanında içeride oluşacak basıncı ortadan kaldırmak adına Opel mühendisleri bagaj kapağını kapatırken sağ ön camın otomatik açılıp , kapanıyor olmasına imkan tanımışlar.
    Bagaj kapağını manuel yada merkezi kilit sistemine bağlayarak otomatik açıp kapatabiliyor olmanızın yanında , depo kapağının da merkezi kilit sistemine bağlı olması büyük bir ayrıcalık oluyor.

    Özellikle uzakdoğu araçlarında olduğu gibi içeriden ilgili kolu çekmedikten sonra açılmama gibi problemler yaratmıyor , buda ergonomik açıdan çok rahatsız edici.

    Not ; Bagaj kapağını merkezi kilit sistemi ile eş olarak kapatmak isterseniz anahtar yuvasına sokup yarım tur çevirirseniz aktif oluyor. Tam tur çevirirseniz ise manuel konuma gelir.

    [​IMG]

    Sonuç ; İkinci el kaygısı ve yedek parça konusunda tereddütünüz yoksa , gerçek bir spor otomobil kullanmak istiyorsanız ve araba denilince aklınıza sadece bir ulaşım aracı düşüncesi yerleşmiyor , aksine tutku , sürüş zevki geliyor ise kesinlikle tavsiye ederim. Yanlızca düzgün ellerde mi kullanılmış , doğru ustalar ve orjinal yedek parçalar ile tanışmış mı gibi sorular üzerinde gidip gelir , gerekli kontrolleri ve doğru ustaları bulursanız sizi üzmeyeceğine eminim.
     
    Son düzenleme: 19 Nisan 2016
    accera, uğurr ve ardaozdemir bunu beğendi.

Bu Sayfayı Paylaş