Arabam.com Hyundai Elantra, Uzun Dönem Test -1.Etap- 90lı yılların ortasında pazarda olan Hyundai modellerini hatırlayanlarınız var mı? Avrupalı rakiplerinin gerisinde kalan tasarımlarıyla karşımıza çıkan bu modeller uygun fiyatlarıyla tüketicilerin tercihleri arasında yer alıyordu. Milenyum Hyundai için de tam bir dönüm noktası oldu. Her yeni model öncekilerin çok ötesinde bir tasarım ve teknolojilerle karşımıza çıktı. Markanın Türk tüketicinin karşısına çıkardığı son ürünse Elantra modeli oldu. Markayı C segmentinde temsil eden Elantra beşinci nesliyle satılıyor. Amerikada büyük ilgi gören modelin toplamda 18 farklı ödülü bulunuyor. Arabam.com olarak Uzun dönem test konuğumuz olan Elantra 1.6 D- CVVT Prime Otomatikin 3542 km süren ilk kullanım izlenimimizi bu ay yayınlıyoruz. Uzun dönem testimizin ikinci kısmını önümüzdeki ay okuyabilirsiniz. Yazı: Tulu DARICAN Tasarım Elantra için Hyundainin bugüne kadar tasarladığı en iyi tasarıma sahip model diyebiliriz. Özellikle B ve C segmentindeki modellerin gitgide sıradanlaştığı ve birbirine çok benzeyen türev otomobillerin ortaya çıktığı bir zamanda Hyundainin böyle çekici ve sportif bir tasarımı ortaya çıkarması takdir edilmeli. Kullanımın boyunca aracı nereye park edersem edeyim pek çok kişinin meraklı bakışlarının hedefinde kaldığımı belirtmeliyim. Keza pek çok kişiden de aracın tasarımının ilgi çekiciliği ve Hyundainin gelişimi konusundaki yorumlarını dinleme fırsatı buldum. Aracın tasarım detaylarına girecek olursak Keskin çizgilerin hakimiyetindeki genel tasarım, ön bölümdeki sportif farlarla çekici bir hal kazanmış. Yandan incelendiğinde eğimli tavan sayesinde coupe bir model görünümü yakalanmış. Özgün arka bölümde bagaj kapağına doğru uzanan stop grubu göze çarpıyor. 4530 mm uzunluğa sahip Elantra, VW Jettadan 11.4 cm, Renault Fluenceden ise 9 cm daha kısa bir otomobil. Aracın 485 litrelik bagaj hacmi rakipleri ile benzer seviyede. Bagajın yükleme ağzının genişliği yeterli ancak geniş objeleri koyma konusunda sıkıntı yaşanabiliyor. İç mekan Elantranın dış mekanındaki çizgileri aracın içinde de sürüyor. Öncelikle otomobilde kullanılan malzemelerin kalitesinin kolaylıkla C sınıfı standartlarını karşıladığını belirtelim. Tasarım sıradan değil ve şık görünüyor. Neredeyse tüm Hyundai modellerinde gördüğümüz mavi aydınlatmalar Elantrada da kullanılmış. Klima sisteminin altında kapaklı bir göz bulunuyor. İçerisinde USB-iPod bağlantısını barındıran bu kısım çok iyi düşünülmüş. Göz demişken Elantranın iç mekanında yararlanabileceğiniz çok sayıda yer bulunuyor. Bunların en büyüğün kolçağın altında yer alıyor. Bunun yanında torpido gözünün genişliği de tatmin edici düzeyde. Elantra sahipleri küçük eşyalarına araç içerisinde kolayca yer bulabiliyorlar. İç mekanda orta konsolun üzerine yerleştirilen dijital saat şık durmamış. Eski Uzakdoğulu araçların vazgeçilmez öğelerinden birisi olan bu dijital saat keşke gösterge tablosuna veya müzik sisteminin ekranının içerisine adapte edilseydi. Dört kollu tasarlanmış direksiyon simidinin üzerinden müzik sistemi ve hız sabitleme sistemi kontrol edilebiliyor. Aracı ilk kullandığımda bu butonlar biraz karışık gelmişti. Ancak alışkanlık kazandıkça sorun yaşamadım. Elantranın sportif dış görünümünün iç mekandaki en büyük temsilcisi alüminyum pedal takımı olarak karşımıza çıkıyor. Motor ve tüketim Elantra, Türkiyede 1.6 litrelik benzinli tek motor ile satılıyor. Güney Koredeyse 1.8 litrelik bir versiyonu bulunuyor. Özellikle Avrupalı markaların küçük hacimli aşırı beslemeli motorlara yöneldiği bir dönemde Elantranın 1.6 litreli motoru göze eski teknoloji görünebilir. Ancak tamamen yeni geliştirilen bu motor, 6300 d/dde ürettiği 132 hp güç ile sınıfının en güçlülerinden birisi. Motorun torkuysa 4850 d/ dde 158 Nm Otomobil gücünü 6 kademeli tork konvertörlü klasik bir otomatik şanzımanla tekerleklere iletiyor. Otomatik şanzıman eski nesil olsa da motorla uyumu çok başarılı. Özellikle testimizin Egede geçen bölümlerinde bol virajlı tırmanışlarda vites düşürmekte gecikmeyen şanzıman, konfor anlamında da göz doldurdu. Yakıt tüketimi, Elantra ile uzun dönem testimiz başlamadan önce beni düşündüren disiplinlerden birisiydi. Bundan önceki deneyimlerimde klasik otomatik şanzıman ve atmosferik 1.6 litrelik motor kombinasyonlarının hiçte ekonomik olmadığını görmüştüm. 3542 kmlik testim boyunca Elantrayı eskilerin tabiriyle gaz pedalının altında yumurta varmış gibi kullanmadım. Bu tip bir kullanım normal sürücülerin sürüş tarzını simule etmek olmayacaktı. Bunun yerine aracı kanun tarafından izin verilen en yüksek hızında kullandım. Yani otoyollarda 130 km/s, bölünmüş yollarda 110 km/s, şehirlerarası yollarda ise 90 km/s ile ilerledim. Tüm bu kullanımım neticesinde elde ettiğim ortalama tüketim ise 7.4 litre oldu. Bu tüketimde otoyollar, virajlı tırmanışlar ve şehir içi kullanımı bulunuyor. Konfor ve yol tutuş Elantranın yol tutuş ve konfor özellikleri çok iyi dengelenmiş. Süspansiyon orta sertlikte tasarlanmasına karşın darbe emiş performansını beğendim. Sınıfının en konforlusu olmasa da öncül Hyundai modelleri düşünüldüğünde Elantranın konfor anlamında çıtayı yukarı taşıdığı ortaya çıkıyor. Otomobilin yol tutuşu da başarılı. Bolca virajlı Ege yollarında deneme fırsatı bulduğum otomobil izinden ayrılmayan yapısıyla öne çıkıyor. Bu noktada aracın direksiyon sistemi ile ilgili de birkaç kelime etmem gerekiyor. Hisli bir yapıya sahip olan direksiyonun çapının da ideal oluşu virajlarda sürücünün yorulmasını engelliyor. Elantranın yalıtımı sınıf ortalamasında. Artan hızla birlikte lastik sesinin iç mekana sızdığını belirtmeliyim. 1.etap nasıl geçti? Uzun dönem testimizin birinci etabında Hyundai Elantrayı, İstanbul-İzmir-Muğla-Tekirdağ güzergahında ve İstanbul şehir içinde 3542 km kullandım. İstanbul İzmir arasında aracın uzun yol konforunu ve stabilitesini test etme imkanım oldu. Muğla yollarında ise viraj ve yol tutuş daha fazla ortaya çıktı. Bunun yanında testin bu kısmında bolca karşılaştığım rampalarda aracın otomatik vites ve motor birlikteliğinin sonuçlarını da denemiş oldum. İstanbul şehir içindeyse sıkışık trafikte Elantranın otomatik vites konforunu yaşadım. 7.4 litrelik tüketim ortalaması otomatik vitesli ve atmosferik motorlu bir araç düşünüldüğünde makul kabul edilebilecek bir rakam. Ancak sadece şehir içi tüketim ortalaması alınırsa bu rakamın 8 litrenin bir miktar üzerine çıktığını söylemeliyim.
Hyundai Elantra Uzun Dönem Test Son Etap! Geçtiğimiz ay ilk bölümünü paylaştığımız Hyundai Elantra uzun dönem testi sonucumuzun bu ay ikinci ve son etabıyla karşınızdayız. Toplamda 9171 km süren testimizde Selim Erkek ve Hasan Aytekin, Elantrayı yorumluyor. Ayrıca Elantranın 15 bin bakım macerasını da ilerleyen satırlarda okuyabilirsiniz. Yorum Selim ERKEK Çevremden gelen Sedan-Benzinli-Otomatik araç arıyorum, ne tavsiye edersin? sorularına Hyundai Elantraya bakmadan karar vermeyin diyorum. Gerçekten bu otomobil Hyundainin kendini aştığı bir model olmuş. Elantranın göze güzel görünmesi en büyük avantajı. Bir Hyundai bayisine gidip Elantrayı gördüğünüz anda tasarımına vurulup satın alabilirsiniz. Güney Koreli üretici o kadar şık bir sedan ortaya çıkarmış ki, insanlar bu aracın bir Hyundai olduğuna inanamıyorlar. Bu otomobille yolculuk ederken çevreden hayret dolu bakışlarla beraber, vay be Hyundai ne araba yapmış! sözlerini bol bol duyuyorsunuz. Elantranın bende alışkanlık yaratan en önemli özelliği anahtarsız giriş ve çalıştırma oldu. Anahtar cebinizde olduğu sürece bu otomobilin kapıları size hep açık! Bir buton ile çalıştırılan motorun sessizliği pek çok markaya ders olarak gösterilebilir. Hyundai son yıllarda motor teknolojisi konusunda kendisini çok geliştirdi. Yeni motorların uzun süre yüksek devir çevirtilerek zorlu dayanıklılık testlerinden geçtiğini okumuştum. Yapılan yatırımların boşa gitmediğini yeni Hyundai motorlarından açıkça görebiliyoruz. Hyundai Elantra test aracımızın en çok özlediğim özelliği ise yumuşak yapılı direksiyonu oldu. Şehir içinde çok büyük kulanım rahatlığı sunan direksiyonun yüksek hızlarda biraz daha fazla sertleşmesi ise iyi olabilirdi. Buna rağmen yüksek hızlardaki stabilitesi son derece iyi. Otobanlardan çıkıp virajlı dağ yollarına girdiğimizde Elantranın frenlerini ve sürüş dinamiklerini bol bol deneme fırsatı bulduk. Geride bıraktığım ilk 1000 kmden sonra Elantraya o kadar alıştım ki virajlarda nasıl tepkiler vereceğini çok önceden kestirebiliyordum. Elantra zorlandığında bile çok kontrollü şekilde kaymalar yaşıyor ve korku yaşatmadan ESP müdahaleleriyle yola dönüyor. Yani otomobiliyle ufak tefek heyecanlar yaşamak isteyenler de Elantradan çok memnun kalacaklar. İstanbul-Mersin (Taşucu) arası yolculuğumun Mutdan sonraki kısmında oldukça sert virajlar vardı ve Elantra güven veren yapısıyla bu bölümü şaşırtılacak derecede hızlı geçmemi sağladı. -Bu arada bahsettiğim güzergahın manzarasını görmelisiniz- Yan destekleri yeterli ön koltukları ile uzun yolculukları yorucu olmaktan çıkaran Elantrayı ilk teste aldığımızda ön sürücü koltuğunun bel kısmından soğuk geldiğini söylemiştim. Bu sorunun nedeni ise koltuğun altına bakmamla ortaya çıktı. Koltuğun sırt ve minder kısmının kesiştiği yeri kaplayan geçmeli bir parça var ve yerinden çıktığında direk olarak ayak bölgesi havalandırma kanalının üzerine düşüyor. Yönlenen havanın sürücünün bel bölgesine vurduğunu anlamamızdan sonra parçayı yerine geçirdik ve sorun yok oldu. Sanırım arka koltukta oturan yolculardan biri ayağıyla bu parçayı yerinden çıkarmıştı. Hyundai Elantra geniş bagajı ve ferah arka koltuklarıyla tam bir aile arabası profili çiziyor. Arka koltuklarda sunulan diz mesafesi sınıfına göre oldukça iyi. Güney Koreli üretici arkada oturan yolcular için ayrı bir havalandırma kapağı yapsaymış daha sağlıklı bir iklimlendirme yapılabilirmiş. Güney Koreli misafirimizde, ilk başlarda pek de önemsemediğim geri görüş kamerası opsiyonu sunuluyor. Test aracımızdaki bu donanıma o kadar alışmışım ki, başka otomobillere bindiğimde bir süre aynada kamera görüntüsünün belirmesini bekliyorum. Sistem ufak tefek park kazalarının önüne geçme konusunda çok etkili. Özellikle bayan sürücüler Elantranın direksiyonunun hafif yapısını gördükten sonra bu donanımını da kullanmaya başladığında Elantrayı çok seviyorlar. Ben Elantrayı 15 bin km bakımından önceki kullanımımda yüksek süratlerde, bozuk asfaltta, asfalt olmayan köy yollarında ve ıslak asfalt üzerinde kullandım. Bu zorlayıcı kullanımdan sonra Elantra hem güven veren bir profil çizdi, hem de kolay dökülecek bir otomobil olmadığını gözler önüne serdi. Tasarım olarak çekici, sürüş açısından keyifli ve yolculuk esnasında konforlu bir sedan otomobil istiyorsanız Hyundai Elantrayı tercih listenizde üst sıralarda yer vermelisiniz. Üstelik Hyundainin son yıllarda ürettiği modellerin sorunsuzlukları ikinci elde de iyi bir satış grafiği çizmelerini sağlıyor. 15 bin km bakımı Hyundai Elantra test aracımız 15 bin km bakımı için Hyundai tarafından Dragos Dumankaya servisine yönlendirildi. Oldukça nezih görünen servis alanında otomobilimiz bakım alanına götürülürken biz sıcacık çaylarımızı yudumlamak üzere bekleme salonuna alındık. Yaklaşık bir buçuk saat süren bakımdan sonra Elantra iç dış detaylı temizlik yapılmış şekilde teslim edildi. 15 bin bakımında yağ, hava ve polen filtreleri yenilendi ve motor yağı değiştirildi. Bizim isteklerimiz doğrultusunda sürücü koltuğunun gıcırdama yapan bağlantı parçası garantiden değiştirilirken, kol dayamanın alt kısmında yerinden çıkan parça yerine oturtturuldu. Sıvıları tamamlanan otomobil, rot balans ayarından sonra son kontrolleri yapıldıktan sonra bize teslim edildi. Rot balans isteğimizden ötürü ödenen miktar 15 bin bakımı liste fiyatından farklı oldu. Hyundai Elantranın bu bakımının ardından ödenen ücret ise 228 TL +KDV oldu. Hyundai Elantra 1.6 D- CVVT bakım masrafları 15.000 KM : 167,86 tl + kdv 30.000 KM : 173,76 tl + kdv 45.000 KM : 167,86 tl + kdv 60.000 KM : 296,75 tl + kdv Yorum-Hasan AYTEKİN 1990da çıkan Hyundai Elantra ilk satış başarılarına imza atarken ben ticaretteydim. Tercih edilebilecek araçlar listemde bir de Hyundai vardı. O yıllarda H100 rakiplerinden ucuz fiyatı ile birçok arkadaşın tercihi idi. H100, 100 bin kmdeki motor sorunları ile eleştirilse de çok iyi bir sıfır tercihi idi. 2000 yıllarında dikkatimi çeken Accent, az yakıtı, uygun fiyatı ve garantisi ile öne çıkmıştı. Hyundai hem ticarette, hem de aile hayatında Türk beklentilerine verdiği cevapla önemli satış başarılarına imza attı. Ve yıl 2011 olduğunda karşımızda tamamı ile yenilenmiş bir model var; Elantra. Yeni Elantra tasarımı ile beklentilerden fazlasına imza atan, garantisi ile altyapısına güvenen, dünya vizyonu ile markasına değer katan bir top model olarak çıktı karşımıza. Dünya genelinde 2012de 400 bin adet satışı hedefleyen Hyundai Elantra; Yılın En iyi Otomobilinde finalist, 2011in En iyi Yeni modeli, 2011in En Ekonomik ve Çevreci aracı, En iyi şehir içi aracı ve Yılın kompakt sedanı ödülleri ile karşımıza çıkıyor. Bakalım beğenecek miyiz? Rüzgardan esinlenilerek çizilen jilet gibi tasarımı ve kartal gibi bakışları ile kesinlikle çok şık bir otomobil haline gelen yeni Elantra, bir önceki tasarımının çok ötesinde bir noktada. Hyundainin son zamanlardaki hızlı tasarım değişikliğini en güzel şekli ile alan model, boyutlarını da geliştirerek yeni elbisesine çok güzel uyum sağlamış. Arka tarafa uzanan, Xenon farlar, yeni altıgen ızgara ve arkaya ilerleyen dalga çizgisi ile şık bir ön tasarıma imza atan tasarım ekibi, arkada öne uzanan stop lambası ve yine dalga formunda karakter çizgisi ile de eksiksiz bir sportif sedan ortaya çıkartmış. Elantra yeni tasarım ile, 25 mm uzamış, (4530 mm) 50 mm genişlemiş, (2700 mm)ve 45 mm alçalarak ( 1435 mm) 0.28 lik sürtünme katsayısı elde etmiş. Bagaj hacmi ise şık sportif duruşuna göre 485 litre ile bence yeterli seviyede. Yeni Elantranın bu tasarımı ile yol boyunca görüştüğüm birçok insanın beğenileri, fotoğraf çektiğim yerlerde aracı görenlerin ilgi dolu bakışları ile karşılaştım. Dışarıda heykeltıraş işçiliği çıkartan Hyundai iç mekanda gayet çekici bir çalışma yapmış. Y formlu yumuşak ve sürücü odaklı tasarım, iç mekanda yeni ve şık bir kokpit ortaya çıkartmış. İyi okunan göstergeler, zarif çizgiler, direksiyondan birçok kumandaya ulaşabilmek yeni Elantranın tasarımın ve şıklığının en olumlu yönleri. Bu şıklık içerisinde daha ele oturan bir direksiyon, direksiyon alt kısmındaki tuşların direksiyon üzerine alınması bence daha güzel olacaktı. Koltuklar hem önde hem de arkada rahat yolculuklar için hazırlanmış. Sınıf standartlarında yüksek kalitede malzeme kullanılan ve iyi sevide işçiliği ile yeni Elantrayı tercih edenlerin iç mekanını sorunsuz olarak kullanacaklarına inanıyorum. Yeni Elantranın iç mekanı görüş açılarında temiz bir sürüşe imkan veriyor. Sürücü tarafından rahatça ayarlanabilen ısıtmalı dikiz aynaları, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu ve rahat diz mesafesi Elantranın başarılı iç mekan çalışmaları olmuş. Yeni Elantra Türkiyede satışa çıktığı Haziran 2011de tek motor (benzinli) seçeneği ile satışa çıktı. Test aracımız Elantrada, 1.6 litrelik -Euro 5 normlarını karşılayan- 6300 devirde 132 HP güç ve 4850 devirde 158 Nm maksimum tork üreten bir motor kullanılmış. Yeni nesil Gamma ailesine ait olan D-CVVT (Dual Continuously Variable Valve Timing- Çift Değişken Supap Zamanlama Sistemi) 1,6 benzinli motor fabrika verilerine göre, şehir içinde 9.4 litre, şehirler arasında 5.6 litre ve karma 7.0 litre yakıt tüketiyor. Bu motora 6 ileri otomatik şanzımanın eşlik ettiği aracımızda 0-100 11,6 saniye iken, son hız ise 195 km olarak belirtiliyor. Ben kullanımım süresince bu hıza çıkmasam da sorunsuz işleyen 1,6lık motor, yakıt tüketiminde 100 kmde 7,5 ile 8,5 arasında değerler elde ettim. Hızlanmada çok atak bir karakter sergilemeyen aracımızın seriliği ise beklentimin üzerinde idi. Ayrıca Elantranın büyüyen cüssesini iyi taşıyan motor testin geneline baktığımda, sedan karosere sempatimi arttırdığını da belirtmeliyim. Yeni Elantranın motor tercihinde benim gördüğüm en önemli eksiklik dizel seçeneğinin olmaması oldu. Yeni Elantra Türkiyede Mode ve Prime donanım seviyelerinde satılıyor. Her iki seçenekte 6 adet hava yastığının, ABS, ESP, BAS (Fren Destek Sistemi) ve VSMnin (Araç Stabilite Yönetim Programı) standart olması Hyundainin güvenliğe verdiği önemi ve üst kalitede araç üretme isteğini gösteriyor. Yeni Elantranın daha geniş boyutları ile araç sürüşü bende olumlu bir izlenim bıraktı. Önde kullanılan Mcpherson kolları ile bağımsız süspansiyon sistemini, yumuşak direksiyonunu, manevra kabiliyetini ve sürüş dinamiklerini çok beğendim. Ancak düz yolda ve virajlarda gayet başarılı bulduğum süspansiyon sistemi, işyerlerinin ve resmi binaların yakınlarına konulan çelik tümseklerden geçerken kullanıcısını fazlaca rahatsız ediyor. Yüksek hızlarda ise direksiyon fazla yumuşak kalıyor. Elantranın konforunu arttıran 6 ileri otomatik şanzıman ise hem şehir içinde, hem de şehirlerarasında gayet rahat çalışıyor. Uzun şehir dışı düzlüklerinde, ani yükselen eğimde, bazı vites değişim noktalarında, zaman zaman motorun artan devri ile içeriye yansıyan ses ise içeride gürültüye sebep olabiliyor. Diğer konfor öğelerinden USB girişi, saklama gözlerinin yerleri ve tasarımları bence gayet başarılı. Geri görüş kamerası rahatça alışkanlık haline geliyor. Ayrıca Elantranın anahtarsız çalıştırma sistemi ve Radyo/CD ve MP3 çaları da benim beğendiğim özelliklerden. Araç içinde gayet kaliteli sesi ile beğenimi kazanan Radyo/CD ve MP3 çaların, benim için eksik kalan tarafı cep telefonuma bluetooth ile bağlanmaması oldu. Yeni Elantrayı İstanbul - Bartın - Zonguldak - Ankara güzergahında şehir içi şehir dışı olarak 2000 km kullandım. Şehir içinde de, şehir dışında da kullandığım Elantrada son teslim ettiğim noktada memnun ayrıldım. Geçtiğim yollardaki değerlendirmelerden ve kendi zevkimden yola çıkarak Hyundainin artık kıskanılacak güzellikte araçlar yaptığını söylemeliyim. Hyundai dünya otomobil devlerinin çoğundan daha hızlı bir değişim göstererek daha güzel ve kaliteli araçlar yapmaya devam ediyor. İç mekanda ise mevcut araç iyi standartlarda olsa da kalite algısının arttırılması, sürüşte alçak hızlarda çok beğendiğim direksiyonun yüksek hızlarda sertleşmesi, iç mekanda ses izolasyonun arttırılması, araç süspansiyon sisteminin şehir içi şartlarına daha fazla uyması benim Elantradan tüm beklentilerimi karşılayacaktır
Tasarımı gerçekten ilgi çekici. Ancak neden tek motor seçeneği getiriyor Hyundai? Şunun dizeli gelse iyi satış yapmaz mı? Acaba ticari kaygılar mı var. Hani i30'un önünü kesmemek gibi.....
Honda Cıvıc'in 2013 yılında dizel'i gelecekmiş eğer o gelirse şayet kesinlikle Elantra'nında Dizeli gelecektir. Ama o zaman kadar benzinli elantra alanlar yada i30 alanlar derdine yanacaklar. Ayrıca en yüksek Tork'a sahip olacağınıda okumuştum. Yalan olmasın ama 300 tork olarak gelecekmiş
En yüksek tork olmayacak... Renault 1,6 dCi motor şu anda performans olarak piyasaya hakim olacak. 130hp/320nm tork En iyi yanı ise 1320kg'lik aracı "şehir içi 4,8lt // şehir dışı 3,6lt" taşıyor.
http://www.arabam.com/haber/Son-Hab...ujdesini-Tokyo-Motorshowda-Verdi/Detay-294142 Honda Yeni 1.6 Dizel Motorun Müjdesini Tokyo Motorshowda Verdi! 06 Aralık 2011 15:00:00 | 20 oy Okunma Sayısı: (14631) BU HABERİ PAYLAŞ Share on facebookShare on twitterShare on googleShare on stumbleuponMore Sharing Services Geçen hafta Arabam.com'da verdiğimiz haber bir kez daha Honda Türkiye tarafından doğrulandı.Hondanın merakla beklenen dizel motorunun müjdesi Japonyadan geldi. Tokyo Motorshowun basın gününde konuşma yapan Honda Motor Company CEOsu Takanobu Ito, 1.6 litrelik dizel motorun 2012 yılında Avrupada satışa sunulacağını açıkladı. Tokyo Motorshowun açılışı sırasında Honda standında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan, Honda Motor Company CEOsu Takanobu Ito, Hondanın tüm araçları için geliştirmeye başladığı yeni motorlarının müjdesini verdi. Ito, Earth Dreams Technology adı verilen yeni motorların Honda sevenlerin beklediği performansı, düşük emisyon değerleriyle sunacağını ve tüm Honda modellerinde kullanılacağının bilgisini verdi. Yeni 1.6 dizel sınıfının lideri olacak Hondanın Earth Dreams Technology adı verilen yeni motor serisinin ilk ürünü, Avrupa ve Türkiye pazarı için oldukça büyük bir öneme sahip olan 1.6 dizel motor olacak. Önümüzdeki yıl satışa sunulacak olan motorun, teknik özellikleri ile sınıfının en ekonomik ve en performanslı dizel motoru olacağı öngörülüyor. Kendi sınıfındaki motorlar arasında en hafif yapıya sahip olan yeni 1.596cclik dizel motor, 4000rpmde 120 beygir güç üretirken 100g/kmlik CO2 emisyonu ile de performans ile çevrecilik arasında çok iyi bir denge sağlıyor. Ayrıca 2000rpmde 300Nm tork değeri ile de tüm Honda modellerine mükemmel bir kullanışlılık sağlamış oluyor. Öncelikle Civic HB modeli ile piyasaya çıkacak olan yeni dizel motor, 2012den itibaren Honda modellerinde yerini almaya başlayacak. Testler sonucunda performansı ve sessizliğiyle büyük beğeni toplayan yeni 1.6 dizel motor, özellikle alt devirlerde sunduğu yüksek tork değerleriyle sürücülere daha rahat ve konforlu bir sürüş imkanı sunuyor. Haberin foto galerisi için tıklayın...
yaw bu dizellerde olan güç beni korkutuyor. Malum Türk insanı trafik konusunda cahil ve bilgisizdir büyük oranda. Araç 300-320 nm tork var, turbolu....vs diyerek basar da basar..... hem motorun ömrü çabuk biter hem de kazaya davetiye..... örneğin 80 hp- 200nm torklu megane, benim için, gerek uzun yol gerekse şehir içi gayet yeterli bence. Bizim şöförümüze çok güçlü araba vermeyeceksin, illa çıkar bir yerlere..... Neyse konu dağılmasın, bu konuda biraz doluyum......
Hele ki genç hondacılar ortalığı kasıp kavuruyor. Bu arabayı alırlarsa modifiye ile 400nm tork elde ederler allah yardım etsin diğer yoldakilere
tabi canım. Bir de turbolu araçlar, ki daha dizellerde ypılıyor bu, dediğinz tarz modifiye ile motordan yüksek güç almak çk kolay. 1000 Euro ile aracın OMD girişinden değerler ile oynanarak "chip tunning" debieln uygulama yapılyor. %20 civarı (abartıp siyah duman atmayı göze alanlar için bu oran daha yüksek) güç alınıyor..... Makul oranlarda yapılırsa bir yere kadar mantıklı diyebileceiğim bu uygulama nında cılkı çıkarsa şaşırmayın..... Dizel aracın asıl amacı ekonomidir. Eğer turbo, tork....vs lere güvenerek basılırsa, amacından şaşar, bir de üstüne ağır mekanik sorunlar çıkarır.... Benim dizel araçtan anladım budur....
Elantramla Gurur Duyuyorum İyiki Almışım Çok Ama Çok Memnunum Aracımdan. Allah Herkese Gönlündeki Aracı Nasip Etsin.