Mihrimah Sultan; Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan"ın tek kızı ve 16. yüzyılda Osmanlı Osmanlı İmparatorluğunun yönetiminde büyük rol oynamış bir prenses sultandır. Kanuni Sultan Süleyman Mihrimah Sultan"ı çok sever, bütün isteklerini yerine getirirdi. Mihrimah Sultan çok iyi yetişti ve çok iyi bir eğitim gördü. Babasıyla birlikte savaş meydanlarında görüldüğü bile söylenir. 1539 yılında 17 yaşındayken Diyarbakır valisi Rüstem Paşa"yla evlendi. Düğün töreni iki küçük erkek kardeşi Bayezid ve Cihangir"in sünnet düğünüyle birlikte At Meydanı"nda (bugünkü Sultanahmet Meydanı) büyük şölenlerle kutlandı. Rüstem Paşa bu evlilikten sonra sadrazam oldu ve 1544-1561 yılları arasında 2 yıllık bir süre hariç kesintisiz sadrazamlık yaptı. Ancak Sadrazam, tüm vaktini ve enerjisini devlet işlerine verdiği, karısıyla gereği gibi ilgilenemediği için, kudretli hükümdarın kızı da kendini hayır işlerine verdi. Özellikle, adına yaptırılan iki büyük caminin yapımıyla geçirdi vaktini: Üsküdardaki, etek giymiş bir hanım görünümündeki Mihrimah Sultan Camii (İskele Camii) ve gün ışığının her köşede adeta dans ettiği kadınsı edalı Edirnekapı Camii. (Mihrimah Sultanın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen, yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmıştır bu cami!) En büyük şansı da Koca Sinan"ın mimarbaşı olmasıdır elbette... Mimar Sinan, en uygun yerlere en uygun camiyi -padişahın izni ve emriyle- dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir sihirli simetriyle yapmıştır Mihrimah için. Camii ve külliye İstanbulun yedinci tepesinin en yüksek noktasında bulunur. Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 70-75 metre civarındadır. Camii, İstanbulda bulunan fay hatlarının en tehlikelisinin üzerinde yer aldığından 1884 yılında meydana gelen şiddetli depremde büyük hasar görmüştür. Vakfiye, külliye camiinin yanı sıra, medrese, mektep, imaret, hamam, türbe ve dükkanlardan oluşmaktaydı. Edirnekapı"daki, fazla bilinmeyen kendi halinde bir sanat eseridir. Sinan"ın, Mihrimah Sultana olan aşkını tasvir ettiği camii olarak rivayet edilir. Bunun idrak edilebilmesi için de camii yi gezmeden önce, Mihrimah Sultan"ın hayatına dair ufak çapta bir araştırma yapmakta fayda vardır. Camii"nin kubbesi, dışarıdan bakıldığında, tüm ihtişamıyla tek başına yükselmektedir. içerideki abartılı pandantif boyutları hemen dikkati çekmektedir. İlginçtir ki, minaresi sadece bir tanedir. Ve yine diğer camiilerinden farklı olarak, çok sayıda pencere eklenmiştir ki bu camiinin yapısal olarak çözümünü güçleştirmektedir. tüm bu belirgin özellikleri Mihrimah sultan"ın çileli, tek başına fakat dimdik ayakta kalarak geçirdiği ömrüne işaret etmekle kalmamış, yapıya feminen bir hava vermiştir. Mimar Sinan"ın camiiyi gözden uzakta, ilgiyi çekmeyecek bir yerde inşaa ettirmesi, Mihrimah Sultana duyduğu gizli aşkın bir ifadesi, bir yansıması olarak yorumlanmasına sebep olmuştur... ve işte sır Üsküdardaki Mihrimah Sultan Camii ile Edirnekapıdaki Mihrimah Sultan Camiini aynı anda görebileceğiniz bir yer tespit edin. Günbatımında (elbette yılın sadece bir gününde ki o gün 21 Mart gece ile günün birbirine eşit olarak kavuştuğu gündür daha enteresanı o gün Mihrimah Sultanın doğum günüdür) göreceğiniz muhteşem manzara şudur: Edirnekapı Camiinin tek minaresinin arkasından güneş batarken, Üsküdardaki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır! Bu nasıl bir hesaplama, bu nasıl bir estetik anlayışıdır! Mimarbaşı, Mihrimah Sultana platonik bir yakınlık duym
Paylaşım için teşekkürler ama ogün abi paylaşmıştı yazıyı fakat resim yoktu. Bir de yanlış anlamazsanız başlık yanlış yazılmış mihribah