Kaza sonrası parça değişimi ve doğrultma ikilemi?

Merhaba Arkadaşlar,
Kaza geçirdikten sonra hiç duraksamadan iki kapıyı birden değiştirttim. Çok büyük bir kaza olmamasına hatta arka kapı düzeltilebilecek olmasına rağmen değişimde ısrarcı oldum. Çünkü artık eskisi gibi ne kaporta ustası var ne de buna gerek var diye düşünüyorum. Çünkü eskiden kaportacılık bir sanattı ama bunu destekleyen koşullar da vardı eskiden; örneğin eski Buick, Chevrolet gibi Amerikanların yollarda gezdiği 60'ları, 70'leri düşünün, araç kaza yaptı, yedek parça Amerika'dan gelecek, kaç günde gelecek en önemlisi de kaça gelecek onun yerine elbetteki hemen doğrultma gündeme geliyordu, bu o zamanlar için gayet normaldi. Artık yeni anlayış parça üzerinde bir dolu emek sarf edip doğrultup, ardından macun, zımpara, tekrar kontrol, yoklama macunu tekrar zımpara, astar ve nihayet boya. Elbette bu arada saca bu kadar işlem yapıldıktan sonra o kaporta esnekliğini ve en önemlisi de mukavemetini kaybediyor. İkinci bir kazada belki de beklenmedik sonuçlara yol açabilecek (özellikle kapılardaki çelik barların durumu açısından bakarsak). Zaten sistem artık onarım değil değişim mantığı ile çalışıyor. Ustalar bile doğrultma biçimindeki tamiri angarya görebiliyor haklı olarak. Zaten dikkat edin bir doğrultma işi; fabrikadan astarlı olarak gelen ve sadece boyanacak olan orijinal yedek parça gibi düzgün ve kusursuz olabilir mi? Özellikle tamirhanelerde doğrultma işlemlerini gören hak verecektir diye düşünüyorum. Artık bu çağda orijinal, değişmemiş takıntısını aşmalı mıyız? Elbette hiç kaza yapmamış aracın değerini tartışamam bile, o araç kaza yapmış ve tamir edilmiş araçtan mutlaka daha değerlidir. Ancak büyük şehirlerde hiç kaza yapmamış araç aramak da sanırım, çölde vaha aramak gibi olsa gerek; sonra kutup ayısıyla karşılaşma ihtimali de var tabiki:RpS_rolleyes: Şaka bir yana bu konuyu ciddi olarak tartışmaya açıp artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Siz ne dersiniz Dostlar???

 

Güneşten boyası yanmış rengi atmış ama işlem görmemiş bir aracın satıcısı tarafından övünerek "Orjinal" olarak nitelendiği, 20 yaşında şahin alıp da "Boya değişen var mı ?" diye sorulan bir araba piyasasından bahsediyoruz... Sizin arabanıza gelince satışta zorluk yaşayabilirsiniz iki kapınız birden değişmiş bu da alıcı tarafından düzeltme ve macunun mümkün olmadığı büyük bir kaza olarak yorumlanacaktır, hatta bu durumda aracın direğinden bile şüphe etmesi olağan

 

alıcının aklına takılan şey arkadaşın bahsettiği bu cümlede saklı. tabi saçmalayanlar var o ayrı. benim aracım tavan hariç boyalı mesela. ama ben takıntı yapmadım alırken. hee tavan neden hariç ? işte o da satıcının "aracın taklası yok temizlik olsun diye boyattım" demesi için. Tavanı boyalıysa alıcı " taklamı attı acaba " dememesi için

 

Tabiki bu tereddütler de ortaya çıkabilir. Ancak sigorta şirketinden de sorgulatılabilir ya da tramerden ekspertiz raporuna da bakılabilir. Hangi parçalar değişti, ne tür bir işlem yapıldı diye. Ama en önemlisi elimde hem kaza ile ilgili hem de tamir süreci ile ilgili detaylı fotoğraflar olduğu için sorun olmayacaktır diye düşünüyorum.

 

düzeltilemeyecek kadar kötü parça değiştirilmeyecek te ne olacak? elbette değiştirilecek,

binici bir sürücü olduğum için 12-15 sene kullanacağım arabayı zamanı gelince satarken araba zaten bitik vaziyette olacak yoksa niye satayım ki? ikinci el sonuçta sıfır araba satmıyorum, ayrıca satış için belirlenen fiyatıda çok düşük olduğundan alıcılar almak için yarışa girecektir o fiyata acele şekilde almak isterken pek çok şeyi gözden kaçıracak sonra sorunlar ile uğraşacaktır varsın uğraşsın, temiz arayanlar galeriye gitmeli sıfır model bakmalı boya değişen nedir ya?

 

Benim için aracın kaynaklı yani arka camurluklar yada tavan değişmedigi sürece diğer değişen aksamlarin durumuna göre kabul edebilirim. Elbette ana iskelete zarar gelmediyse.
Kuzenimin hasar kayıtlı arabasini ben sattim kendisi yurtdışında olduğundan tövbe ettim. Yazı boyutu 32 ile açıklama da 3 yere hasar kayıtlı yazmama rağmen adam 5664 ten sorgulayip bana dönüyor neymis bunda hasar kayıti var diye

 

Eren abi bence sen arabayı alıp sadece biniyorsun ama arabadan anladığın yok

 

Serviste kapısı doğrultulan araçlar gördüm, kapı kaporta çektirme aleti ile düzeltilmişti ama usta ile konuşunca şimdi de kapının bel verdiği yerleri stabil hale getireceğiz demişti. Yani ısı uygulamadan aletin ucu ile mini kaynak yaparak çektirme ile düzeltiyorlar ama kapıda başka sorunlar da oluyor düzeltilmesi gereken. Ayrıca düzeltilen parçanın arka kısmı ne olacak, o bölümünde macun ve boyaya ihtiyacı var ve ortaya çıkan görüntü hiç de güzel değil. Orijinal sıfır ve astarlı pırıl pırıl kapı ile kıyaslanamaz; bu kapı sadece boyaya -girecek, işlem tamam. Yani ustası bile uğraşmak istemiyor, devir artık kullan at devri, arabalara bile 7-10 yıl ömür biçiliyor.

 

çevremde ikinci el araba kullanıp memnun olan kişi sayısı çok az, bir kez ikinci el alırken dolandırıldık, dolayısıyla ikinci el arabadan ne anlarım nede anlamak isterim. Yüzbinlerce parçadan oluşan kompleks lüks bir makinadır otomobil. Zaten eski ve problemli bir otomobili asla kullanamam teknik manada sorun yaşarım benim elimde at arabası gibi gider o araba ne hızlanabilirim ne seri kullanabilirm, şimdiye kadar kötü eski sağı solu biraz ses yapan ve kullanımı zor bir arabaya el sürmedim denesemde pek başarılı olamadım. Varsın kaporta tamir görmüş olsun motorda zırıltılar ön takımda inceden boşluklar silkeleyen debriyaj boşluk yapmış aşınmış vites kolu sertleşmiş pedallar benim için kaportadan daha önemli. Kaporta düzelir şasi düzelmez yürür aksam bozulursa asla yenisi gibi olmaz hiçbiryerde hiçkimse yapamaz. Çok ufak sorunlar kalır düzeldi sanırız. Şasi eğik ön takım bozuk arabaya binilmez kullanılmaz diye birşeyde yok pek ala onları da kullanan böyle şeyleri takmayan sürücüler var.

 

Kara bey ya sizin kaskonuz var yada çok zenginsiniz. Burası Türkiye , insanlar burada hayat şartlarından dolayı en düşük maliyeti seçerler. 2 kapıya 2 milyar veresiye kadar 300 liraya düzeltir boyatır insanlar. Peki sizin için güvenlik ön plandaysa neden güvenlik bakımından az verimli olan getzi tercih ettiniz?

 

Siz konuya tam vakıf olamadınız sanırım, benim tartışmaya açmak istediğim konu; piyasadaki "değiştirme doğrult ki orijinalliği bozulmasın" (ama bir daha benzer kazada ne olursa olsun) mantığını irdelemek.
İşin maliyet boyutuna gelince ise kaza yaptığınızda benimki gibi size de bir öküz çarptıysa ve %100 haklı iseniz ister karşı tarafın trafiği isterse kaskonuz olsun ki maliyet bakımından aynı kapıya çıkar; en iyi biçimde yaptırmayı istersiniz. Zaten siz de çağın mantığına uygun doğru bir tutum sergiliyorsunuz yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla yani doğrultmanın aslında ikinci tercih olması gerektiğini düşünüyorsunuz ama insanların maliyet nedeniyle doğrultma yaptırmak zorunda kaldığından bahsediyorsunuz sanırım, yanlışsa düzeltin.
Son konuya gelince yine aynı yanlış anlama devam ediyor sanırım; ben doğrultulmuş kapı ile yeni kapı arasında sağlamlık farkı olduğunu söylüyorum ki bu markaya göre fark etmeyen bir konu olmalı; zaten Getz tercih ederken verimlilik ile güvenlik kavramlarını nasıl bir arada kullandığınız da açıklanmaya muhtaç?

 

Bu arada iki kapıyı 300 liraya kim doğrultup, boyar merak ettim? Bu servisi ya da kaporta ve boyacıyı öğrenmeyi çok isterim.

 

Sayın no good cebinizden para çıkmıyorsa kaskodan hallolmuş ise kendinize göre en doğru karar vermişsiniz tabi bunun aracı satarken de size negatif dönüşü olabilir bizim de anlatmak istediğimiz bu

 

Sevgili Kindar27, elbetteki aracı satarken bir değer kaybı olacak. Bunu bende gayet iyi biliyorum. Parça doğrultulsa da değişse de yine değer kaybı olacak, zaten konuyu açarken ilk yazıma bakarsan bunu ben kendim belirttim: "Artık bu çağda orijinal, değişmemiş takıntısını aşmalı mıyız? Elbette hiç kaza yapmamış aracın değerini tartışamam bile, o araç kaza yapmış ve tamir edilmiş araçtan mutlaka daha değerlidir."
O zaman bu değer kaybını nasıl telafi edeceğiz? onu konuşalım bir yandan. Genelde dava açmaktan bahsediliyor bildiğim kadarıyla. Peki dava açmış, kazanmış arkadaşlardan bu sürecin nasıl olduğu, maliyeti, ne kadar sürdüğü ve en önemlisi ne kadar tazminat alındığı konularında bilgi alabilirsek konuyu daha sağlıklı bir zemine de taşımış oluruz ve benzeri durumu yani %100 haklı olunan durumlarda bu değer kaybını nasıl telafi edeceğimiz konusunda da bu platform bize rehberlik etmiş olur ve böylece bu forumu da tam da amacına uygun kullanmış oluruz.

 

Bu arada böyle %100 rüculu kazalarda kaskonuz olmasa da cebinizden para çıkmayacaktır zaten. Çıksa bile kuruşu kuruşuna karşı tarafın sigortasından tazmin edersiniz kesinlikle.

 

Elbette ki kaza yaptığınız araç bire bir orjinal parçalarla yetkili serviste tamir edilse de emsallerinin aynısı da olsa hasar nedeniyle ekonomik değerinde azalma olur çünki kaza geçirmiş ve tamir edilmiş bir araç ile ilk günki orjinalliğini koruyan bir aracın piyasa değerinin aynı olması düşünülemez. Bu farkı tanzim etmek için "Araç değer kaybı davası" adı altında dava açabiliyorsunuz ve karşı tarafın kusuru oranında talep edebiliyorsunuz

 

Diğer ülkelerdeki insanlar boyanmış yada değişmiş parçası olan araçları daha çok tercih ediyorlar. Ne yazıkki ülkemizde cizikten dahi boyansa kaza yapmış, güneş yangından tavan boyansa takla atmış muamelesi görüyor. Bu sebepten Türkiye trafiğinde boya yanığı olup boyatamadan gezen çok araç var.

Bana göre sürtersem, çizersem boyatırım. Tamir olamayacak kısımları degistiririm. Önceki aracim lacivert Ford escorttu tavandanki güneş yanigini boyattim o şekilde sattim

Samsung Galaxy S5' den Tapatalk Kullanarak Gönderildi

 

Diğer ülkelerde el işçiliği çok yüksek. Örnek olarak Almanya da turbonun sıfıri 800 euro işçiliği 1100 euro toplam 1900 euro. Gurbetciler Turkiyede boya kaporta ve bazi aksamlari yaptiriyor.

 

1985 te Murat 124,,,1992 de 131 şahin,,,1995 te Lada,,,,,, . Hep 2.el arabalarımdı.Hepsinide son paramla ucu ucuna aldım.O zamanlar alır almaz masraf çıkarmasın diye Lastiklerine,,Aküsüne,,Ön takımına,,Çamurlukları bastırıp yukarı kaldırarak amortisörlerine dikkat ederdik.Kaporta en son bakılan yerdi.Oradada çürükler (Anadol malzemesi) cam elyafı polyester ile kapatılıldığından sadece buna dikkat edilirdi .

2011 model i20 aracımı yine 2 yaşında iken 2.el aldım .Daha çiziği yokken ilk haftasında garaj kapısı manevra sırasında açılarak sağ iki kapıyı çizdi.Mecburen lokal tamir görüp boyandı.
Bu trafik yoğunluğunda,, ufak tefek boyaların artık mazur görülüp arac satılırken problem olmaması kanaatindeyim.

 

Paran varsa en güzeli sıfır arabaya binmek ne olduğunu ne bittiğini sen bilirsin herşeyini. yoksa da işte nabıcan. alıyoruz , bozulan yerini yaptırıp yola devam ediyoruz. Allah kazasız belasız arızasız sürüşler nasip etsin kardeşlerim