I30 Crdi Elite Manuel Almayı Düşünüyorum, Tavsiyeleriniz?

Yıllardır beğendiğim i30'lardan gönlüme göre denk getirebilirsem almak istiyorum. Bolca testleri var, olumlu yorumlarını biliyorum. Ama en değerli ve doğru olan uzun dönem kullanıcılarının söyleyecekleri... Model bazında alırken nelere dikkat etmeliyiz, kullananlardan tavsiye rica ediyorum.

Sadece tüketim konusunda biraz tereddütüm var. Ama manuelde pek sıkıntı olmayacağını düşünüyorum. Artık biz manuelciler için test ya da kullanıcı yorumuna ulaşmak baya zor. Çünkü test arabaları genelde otomatik, kullanıcılar da büyük oranda otomatik tercih ediyor. Şu anki 110hp 1,6 dizel Peugeot 307 ile şehir içi 100 km'de ortalama 5,8 lt'ler yakarken, i30'da 6,5 lt falan görsem idare eder de aynı kullanımla 7'lere doğru kayarsa çok gelir, pişman olabilirim. Manuel kullanan arkadaşlara denk gelir de, bu konu ile ilgili ayrıca yorum alabilirsem mutlu olacağım.

Teşekkürler. İyi forumlar.

 

elite donanımlı olup manuel olan çok az sayıda satılık gördüm.

ben kia ceed kullandım. aynı alt yapıyı kullanan ve aynı üretim yerinden çıkan modeller.

piyasadaki birçok arabayı kullanıp da yorumlayınca i30 ve kia ceed vw golf'e göre yapılmış araçlar. sürüşü, sessizliği, performansı golf'e yakın ya da golften iyi.

kronik sorunları yoktur. var olan küçük sorunlar da kolayca halledilir.

 

Geçen hafta manuel, dizel style donanım işyeronden arkadaşıma aldık. Konfor, donanım, performans mükemmel.
Elite modeli daha ağır olacağından yakıt biraz fazla olacaktır.
Ankara şartlarında şehir içi 6,5 litre tüketimi rahat görürsünüz.
Aracı aldığımız arkadaş uzun yolda 120-140 km hız bandında 5-5,5 litre yaktığını söyledi.

 

crdi motor hdi motor kadar cimri olmayabilir ama performans artı konfor odaklı cok memnun edecektir. 1.6 crdi 128 hp blue için adana sehir içi yazın 6 6.5 arası ortalama hız 25 km civarı. i30 da ağırlıgından dolayı 6.5 7 arası yakacaktır. Tabi soguk bi şehirdeyseniz daha da artabilir. 1.6 gdi motor artı lpg ile daha az yakıt masrafı yapabilirsininiz.

 

Kasım sonunda gönlüme göre dizel, manuel bir i30 bulabildim ve aldık. Yazdıklarınız için bu geç bir teşekkür olacak biliyorum ama sıkıntılı bir dönem geçirdiğim için yeni fırsat buluyorum. Bu süreçte hem arabayla biraz km yaptığım için benim gibi i30 düşünüp, araştırma amaçlı okuyanlara yeni bir kullanıcı olarak bir şeyler yazabilmek istedim. Aklımdakileri sıraladım:

Yaklaşık 4000 km yaptım i30 CRDI Elite ile ve genel olarak memnunum.

- Tüketim tam tahmin ettiğim düzeyde, aynı tarz kullanımla 1,6 HDI Peugeot 307 ile ortalama 5,8 lt yaktığım parkurda, i30 6,5 lt yakıyor. Şehir içi dikkatli kullanımda bile 6,0 lt aşağısı için pek ümit vermiyor. Üst vites hızları, spor kullanım 7,7'ları gördüm. Ağırlığa karşın çok yükselme eğilimi yok gibi, bu güzel.

- Motor ve turbo devrini alınca güzel hızlanıyor. 1,6 gücü yerinde bir dizel'deyim diyorsunuz. Ama ilk gaz tepkisini zayıf buldum. Oysa yorumlayanlar iyi demişler. Tüketim de düşük olmayınca gaza daha duyarlı olmasını bekliyorsunuz. Hafif sayılmayacak 307'de daha iyi bir gaz tepkisi var. Motor 128 değil de 110, en çok 115 beygir hissettiriyor.

- Ses konforu iyi. Gürültü olarak yalnızca yuvarlanma gürültüsü var. Rüzgar ve özellikle motor sesi pek almadığından sadece lastik sesini duyuyor ve biraz buna takılıyorsunuz.

- Direksiyon tam anlatıldığı gibi yumuşak, manevralar rahat. Geri toplama eğilimi zayıf ama yumuşak olduğundan elle toplamak rahatsız etmiyor. Ancak sürüş keyfi anlayışı, yolu hissedebilmek olanlar için (ki ben de o kişilerdenim) gerçekten kötü bir direksiyon. Sertliğini arttırmak otoyol süratlerinde iyi gibi geliyor ama hissiyatı arttırmadığı kesin. Görüntüsü güzel, simidin bir tık daha kalın olmasını tercih edebilirdim.

- Henüz tam olmasa da %70 tecrübe ettiğim kadarıyla viraj alışı güzel. Kasa ağırlığını pek hissettirmiyor. Ani ağırlık transferlerinde tepkileri iyi. Uzun virajlarda güven veriyor. Viraj içinde zorladığımda önden ya da arkadan ani kopma olmadı, 4 tekerden sakince kontrollü açıldı. Arka bağımsızım diyor.

- Donanım çok iyi; 2010'ların başı için D sınıfı standartlarında sayılır. Kapı kolu ve kapı altı aydınlatmaları, alüminyum pedallar, viraj aydınlatmaları (sis lambası değil far grubunda ayrıca kullanılan ampüller), arka kapı içlerinde ön kapılardaki ile aynı kalite döşeme ve plastikler, C sınıfındaki rakiplerinde olan şeyler değil. Koltuklar çok güzel. Belki elektrikli sürücü koltuğu yerine ısıtmalı koltuk donanımı tercih edilebilirdi. Bence daha kullanışlı olurdu.

- İyi donanıma karşın bazı kullanışsız yönleri şaşırtmadı değil. Arka koltuk tavan lambaları genelde öndekilerle birlikte yanabilecek gibi veya kapılar açılınca yanacak şekilde ayarlanabilir. Aksine i30'da kendi üstünden basıp açmadıkça arkaları yakamıyorsunuz. Kapıyı açıp çıkarken ön taraf aydınlanırken arka koltuklar karanlıkta kalıyor. Gösterge içinde çözünürlüğü çok iyi bir ekran varken uyarıların hepsi hakkında bilgi vermemesi anlamsız. Kontağı kapattınız, arabadan çıkacaksınız, sesli sinyal bağırıp duruyor. Acaba neden? Anahtar içeride mi kaldı? Camlar açık mı kaldı? Farlar açık mı kaldı? Bunun gibi buzlanma uyarı sesi ya da yakıt azaldı uyarı sesi ile birlikte bir zahmet kısa süre ekrana yazsa daha memnun edici olurdu. Vites değişim göstergesi de kötü ayarlanmış. Abartılı şekilde erken vites büyütme uyarısı yapıyor. Buna tam uyayım deseniz çoğu durumda vuruntu duyacak kadar düşük devire geliyor motor. Düşürme uyarısı zaten yok. Stop edecek kadar yavaşlasanız da vites düşür demiyor. Yokuş kalkış desteğinin aktif olması için biraz fazla eğim gerekiyor.

- Benim için en kötü sürpriz, süspansiyon oldu. Artık neredeyse tüm arabalarda olduğu gibi orta sert, güvenlik öncelikli bir süspansiyon sertliği var, tamam. Arkalar bağımsız çok iyi. Ağırlık ve sessizliğin de etkisi ile ilk km'lerde C'den çok D sınıfı bir arabadasınız havası veriyor. Bu da güzel. Ancak kısa sert darbeler hissediliyor. Uzun sert darbeler güm diye vuruyor, kesin kırdım arabanın bir yerlerini diyorsunuz. En sıkıntı yaşadığım senaryo da bombeli yollar. Özellikle 5. 6. vites hızlarında gittiğimiz yollardaki asfalt yamaları veya çökmüş yerlerden geçişlerde tedirgin edecek kadar fazla dikey salınım yapıyor. Süspansiyon bir kapan, bir aç, yapıp toplaması beklenirken, hoplamaya devam ediyor. Hafif virajda bunu yaşasanız araba yoldan kopup gidecek gibi tedirgin ediyor. Sanki süspansiyon, kasanın ağırlığını taşıyamıyor, hem bombeli zeminde çok sallıyor hem de sert darbelerde dibe vuruyor gibi bir karakterde çalışıyor.

Arabayı sattıracak kadar kötü değil ama süspansiyondan memnun kalmadım gerçekten. Engeli görüp yeterince yavaşlayabilseniz sorun yok. Ama yollarımız böyle kötü sürprizlerle dolu. Aniden karşılaşınca sıklıkla hızlı geçiyorsunuz. Fanatik orjinalci sayılırım ama arabadan daha fazla keyif alabilmek adına spor helezonla çözülür mü diye bunu araştıracağım.