LPG KABLO

Fikir Almak Istiyorum

'İ30 Forum - Club' forumunda webbie tarafından 13 Mart 2021 tarihinde açılan konu

  1. webbie

    webbie Kayıtlı Üye

    Yaş:
    46
    Katılım:
    13 Mart 2021
    Mesaj:
    14
    Alınan Beğeniler:
    18
    Ad Soyad:
    Can Arslan
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Arkadaşlar merhaba.
    Hyundai i30 (benzin/dizel fark etmez) Elite paket araç almak istiyorum. Ancak ikinci el piyasası o kadar karışık ve kuralsız bir hal aldı ki, araç alırken kandırılmamak veya kazıklanmamak için harcadığımız enerji ve zaman ciddi anlamda insanı yıpratır oldu. Karışıklığa örnek vermem gerekirse; İlandaki araç Giresun'daki biri tarafından satılıyor, plaka Çorum ve 3 harfli ama birkaç ay önce yapılmış ekspertiz raporundaki plaka Tekirdağ ve 3 harfli. Yani araç son birkaç ayda en az 4 el değiştirmiş görünüyor, ki öncesi de belli değil.

    Bu nedenle, riskleri azaltabilmek adına sizden bazı konularda bilgi rica ediyorum.

    - 2012/2013 model Hyundai i30 araçlar, siz kullanıcıların gözüyle bakıldığında ne durumdadır? Yani, düzgün kullanılmış olsa bile, bir Fransız otomobilinde olduğu gibi (5-6 tane Fransız aracım oldu) araç 7/8 yaşına gelince "Abi beni en yakın hurdacıya bırak!" diye isyan eder hale gelmiş midir?
    - Diğer özellikleri bir yana, i30 istememin asıl nedeni olan cam tavan/sunroof tercihim, aracın yaşı da dikkate alındığında, keyif yerine eziyete döner mi?
    - Niyetlendiğim bir aracı satın alırken, yetkili servise mi yoksa ekspertize mi göstermem doğru olur?
    - Aracı incelerken, özellikle dikkat etmem gereken konular, aksamlar var mıdır?
    - Aklınıza gelen ama benim sormayı unuttuğum diğer konular varsa, paylaşabilir misiniz?

    Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.

    Not: Satın almak istediğim aracın yakıtını dert etmiyorum. Alacağım araç benzinli olursa, LPG uygulaması yapılmamış bir araç olacak.
     
    onurforces, Coolwhisper ve Hürkal bunu beğendi.
  2. adgny

    adgny Kayıtlı Üye

    Yaş:
    44
    Katılım:
    12 Kasım 2018
    Mesaj:
    588
    Alınan Beğeniler:
    600
    Cinsiyet:
    Erkek
    Ad Soyad:
    Ahmet DOĞANAY
    Yaşadığınız Şehir:
    42-KONYA
    Araç Modeli:
    Sonata 2.0 CRDİ (2006-2010) NF
    Öncelikle Fransız otomobillerine olan benzetmenize çok güldüm, "Allah'ta sizi güldürsün" demek istiyorum :).
    2014 CRDi i30'u 95.000 km'de iken 2,5 yıl kadar önce yeğenlerime aldık. Elite Plus paket değildi ama dijital klimalıydı, bazıları manuel klima sanıyorum. Ayrıca manuel vites idi. Yaklaşık 30.000 km kullandılar, bu süre zarfında sadece bakımını yaptırdık. Aracın ikinci sahibiydik ve özel plakalıydı. İlk sahibi olan avukat bayan fanatik Beşiktaş taraftarı olduğu için BJK plaka almıştı, e bizde Beşiktaşlı olunca isabet oldu :). Ara sıra test amaçlı bende kullandım, segmentine göre gayet kullanışlı, sürüş zevki olan bi araçtı. Bizdeyken periyodik bakımları hariç sadece yeni akü aldık. Onun dışında bi sıkıntısı olmadı. Alırken yeğenler baskı balatasından şüphelendi ama kontrol ettirdiğimizde sorun olmadığını gördük, bence de sorun yoktu. Fransız otomobilleri hakkında söyledikleriniz bu araçta geçerli değil diye düşünüyorum :).

    Cam tavan sunroof konusunda bilgi veremeyeceğim çünkü bizim aldığımız araçta yoktu ama korktuğunuz bi sıkıntısı olduğunu hiç sanmıyorum. O sebeple bence çevrenizde almak istediğiniz araçtan kullanan birini araştırıp bu konuları ona sorun. Trafikte bile görseniz takip edin ve uygun bi anda sorun :). Gerçekten Elite Plus cam tavanlılar çok güzel görünüyor, yakışıklı araç. Bir kere değişen son kasasına göre çok daha yakışıklı.

    Aracı incelerken bence düzgün mü binilmiş, öylesine mi binilmiş ilk ona dikkat edin. Bunu aracın genel görüntüsü ve test sürüşüyle anlarsınız. Bence kesinlikle aracı işini iyi yapan bi ekspertize götürün. Servise sadece aracın resmi servis geçmişini öğrenmek için gidebilirsiniz, onun dışında Hyundai yetkili servisine aracınızı elletmeyin :).

    Umarım beğendiğiniz bi araç bulursunuz, dediğim gibi olursa pişman olacağınızı hiç sanmıyorum.
     
    onurforces, suleymanozer ve Sarıaslan bunu beğendi.
  3. Sarıaslan

    Sarıaslan Kayıtlı Üye

    Yaş:
    32
    Katılım:
    3 Mayıs 2018
    Mesaj:
    906
    Alınan Beğeniler:
    833
    Cinsiyet:
    Erkek
    Ad Soyad:
    Abdullah Sarıaslan
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    İ20 GB 1.4 MPI (2014-2020)
    cam tavan konusunda ben ekleme yapayım. 3 yıldır cam tavan i20 kullanıyorum. sigara içtiğim için yaz kış farketmez araca bindiğim anda cam tavanı dik konumda açıyorum. yaz gelince tamamen açıyorum. hergün yapılıyor yani bunlar. hiç sıkıntı yaşamadım. servise bakıma götürünce cam tavanı yağlayın diye rica ediyoruım yağlıyorlar.
     
    onurforces bunu beğendi.
  4. Lions_in_A_Cage

    Lions_in_A_Cage Kayıtlı Üye

    Yaş:
    35
    Katılım:
    18 Aralık 2018
    Mesaj:
    2,152
    Alınan Beğeniler:
    1,994
    Cinsiyet:
    Erkek
    Ad Soyad:
    Yusuf Türkarslan
    Yaşadığınız Şehir:
    27-GAZİANTEP
    Araç Modeli:
    Elantra 1.6 CVVT (2011-201X) MD
    İ30 larda bağımsız süspansiyon var diye biliyorum bence güzel araç donanımı da tatmin edici. Servisi Aracın tamir ve bakım geçmişine bakmak için kullanabilirsiniz mesela cam tavanla ilgili yada başka bir sorun için servise gidip gelmiş mi size fikir verir
     
    onurforces bunu beğendi.
  5. webbie

    webbie Kayıtlı Üye

    Yaş:
    46
    Katılım:
    13 Mart 2021
    Mesaj:
    14
    Alınan Beğeniler:
    18
    Ad Soyad:
    Can Arslan
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Cevaplarınız için teşekkür ederim. Foruma üye olmadan önce, konuları gözden geçirdim ve forumda fanatizm olmadığını görünce, inanın ki araçla ilgili görüşlerim biraz daha netleşti. Bu durumun benim için neden anlam taşıdığını, yaşadığım ve gördüğüm, aklımda kalan iki olaydan bahsederek açıklamak isterim;

    1- Bir ara, acil bir araç ihtiyacım oldu ve bütçem de kısıtlı olduğu için Fiat Linea 1.6 dizel aldım. Daha sonrasında, araçta oluşan ve kendilerine usta diyen oto sanayi esnafının çözemediği sorunu danışmak için Linea'nın Facebook gruplarına üye oldum. Muhtemelen hepinize garip gelecektir ama Fiat Linea marka aracına aşk dolu bir şiir yazan ve bu şiiri beğenen insanlar vardı. 1.6 dizel (105 beygir) araba ile BMW 320D araçları (ki bu araca da sahip olmuştum) ağlattığını, Audi A6'lara plaka okuttuklarını söyleyen ve bolca destek alan insanlar vardı.
    2- Hyundai i30 bakmaya başladığımda, aklımda alternatif olarak Opel Insignia da vardı. Bu nedenle, Facebook'taki Insignia gruplarına da üye oldum. Burada sormuş olduğum sorunun bir benzerini, orada da sordum. Sanırım 20-30 tane cevap geldi ve bu cevapların hiç birinde araçla ilgili bilgi yoktu. Tamamı, aracını bana satmaya çalışan arkadaşların ilan bilgilerini içeriyordu. 2009 model, LPG takılmış ama aracının 30 binde olduğunu iddia eden, cümleye "Bilader" diye giriş yapan bir kesimle karşılaştım. Hatta bir tanesi, aracını Amerikan filmlerindeki parlak yeşil renkli bir folyo ile kaplayıp, araç hareket halindeyken farları müziğe uygun şekilde yanıp sönen ve hafifçe zıplayan bir şekle büründürüp, videosunu paylaşmış ve bazı insanların dalga geçmesi üzerine mafya olduğunu, akıllı olmaları gerektiğini yoksa evlerinden alacağını iddia edip, gruptan destek bile almıştı.

    Genellemeyi biraz abarttığımın farkındayım fakat şu anda bu genellemeler, aktif olarak araç alım satımı yapan ayaklı galerilerin öne çıktığı bir piyasada bence önemli birer kriter durumunda. Yaklaşık 40 yıldır İstanbul'da galericilik yapan bir tanıdığım, al sat işinin artık kadınların kabul günlerine kadar indiğini; bazı kadın gruplarının, kabul gününde topladıkları altınları birleştirip, otomobil alım satımına girdiklerini söylemişti.

    Konuya dönecek olursam, bütçemin yettiği yaş grubunda, ilk sahibinden bir araç bulmak oldukça zor görünüyor. Böyle bir araca sahip olabilmek için sanırım ya aracın kilometresi 200 bini geçmiş olacak ya da 160 bin lirayı 10 yaşındaki, C segmenti bir araca vermeyi kabul edeceğim. İşin kötü yanı, hiçbir cezası olmadığı ve sanayide 40 lira karşılığında kilometre düşürme işlemi yapılabildiği bir piyasada, ikinci el araç satın alma işi daha da riskli bir duruma geldi. Konuyu, fikir sormaktan çok dert yanmaya çevirdiğim için kusura bakmayın lütfen. Eskişehir gibi ne aşçıları ne de ustaları işten anlayan (yine genelleme yapıyorum) bir yerde yaşayınca, araç alırken mecburen biraz daha dikkatli olmak gerekiyor.

    Uzakdoğu'da daha önce yaşadığım ve eşimin Uzakdoğulu olması nedeniyle sık sık gittiğim için, ne Japon ne de Kore marka araçların motorlarıyla ilgili şüphem yok. Şüphelerimin temelinde, Türk kullanıcılar, satıcılar ve ustalar var. Bu nedenle, araç alırken dikkat etmem gereken konuları öğrenmeye devam etmek istiyorum.

    Verdiğiniz/vereceğiniz bilgiler için tekrar teşekkür ederim.
     
    onurforces, suleymanozer ve adgny bunu beğendi.
  6. suleymanozer

    suleymanozer Kayıtlı Üye

    Yaş:
    48
    Katılım:
    27 Şubat 2019
    Mesaj:
    761
    Alınan Beğeniler:
    995
    Ad Soyad:
    Süleyman özer
    Yaşadığınız Şehir:
    6-ANKARA
    Araç Modeli:
    Sonata 2.4 (2006-2010) NF
    Çok güzel yazmışsınız, birde civic kullanıcıları beni irlite ediyorlar( ustaları dahil)dünyanın en iyi si gibi davranıyorlar, inşallah düzgün bir şey denk gelir, kısmet diyelim, bende Sonata almaya karar verdim Türkiye deki salıyı araçlardan birine sahip oldum bu yönden çok şanslıyımsize de denk gelir çünkü bilinçli ve titizsiniz, temiz araç için biraz fedakarlık yapmak gerekebilir, iki sene önce yüzde on fazla vermiştim ama piyasa şimdi dediğiniz gibi çok kötü..
     
    adgny ve Burak&Buse bunu beğendi.
  7. webbie

    webbie Kayıtlı Üye

    Yaş:
    46
    Katılım:
    13 Mart 2021
    Mesaj:
    14
    Alınan Beğeniler:
    18
    Ad Soyad:
    Can Arslan
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Öncelikle, iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Sonata, özellikle Uzakdoğu'da oldukça sevilen bir arabadır ve bana göre de Türkiye'de hakkı yenen bir arabadır. Türkiye'de durum nasıldır pek bilemiyorum ama Sonata'lar yurt dışında 6-7-8 diye, model yılına göre numarayla anılır, ki benzer şekilde Toyota Land Cruiser'lar da motor gücüne göre 100 ve 200 diye adlandırılır. Konuyu açınca, aklıma başka bir konu daha geldi. Bacanağım, benim 2011-2012 model Hyundai i30 almaya çalıştığım paraya Moğolistan'da Toyota Tundra aldı. 5700 motor ve 120 beygir elektrikli motoru olan bir canavar ve eşimin abisi de sanırım 30 bin dolar civarına Lexus LS600 aldı. İklim şartlarının çok uç noktalarda ya da tamir veya bakım ücretlerinin çok yüksek olduğu yerlerde, insanların tercihleri genellikle Japon ve Kore malı araçlara kayıyor çünkü bu araçlarda (Civic'in son kasaları hariç) Avrupa araçlara göre çok daha az parça kullanılarak, aynı işin gerçekleştirilmesi sağlanıyor. Bu durum da, hem arıza oranını azaltıyor hem de arızanın bulunup, çözülme süreçlerini kolaylaştırıyor.

    Konuyu okuyan tüm arkadaşlardan yorum almak istediğim bir konu daha var. Forumda yasak olmadığını düşünerek, gözüme kestirdiğim araç ilanlarından birkaç tanesini yorumlamanızı rica ediyorum. Siz olsanız, bu araçların hangisine ya da hangilerine öncelik tanırsınız?

    Birinci araç
    İkinci araç
    Üçüncü araç
    Dördüncü araç
     
    onurforces ve suleymanozer bunu beğendi.
  8. Lions_in_A_Cage

    Lions_in_A_Cage Kayıtlı Üye

    Yaş:
    35
    Katılım:
    18 Aralık 2018
    Mesaj:
    2,152
    Alınan Beğeniler:
    1,994
    Cinsiyet:
    Erkek
    Ad Soyad:
    Yusuf Türkarslan
    Yaşadığınız Şehir:
    27-GAZİANTEP
    Araç Modeli:
    Elantra 1.6 CVVT (2011-201X) MD
    Gdi motorların lpg dönüşümü biraz sıkıntılı yakıt derdiniz yoksa benzinde binerim derseniz bakın yoksa crdi lere yoğunlaşın
     
  9. erenuzel41

    erenuzel41 Moderatör

    Yaş:
    39
    Katılım:
    18 Nisan 2014
    Mesaj:
    5,537
    Alınan Beğeniler:
    6,299
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Gebze
    Ad Soyad:
    Eren Uzel
    Yaşadığınız Şehir:
    41-KOCAELİ
    Araç Modeli:
    Honda
    Madem ki bu kadar piyasa yapabildiniz:) yani bu kadar veriyi kısa sürede toplayabildiniz o halde birşeyler yerine oturmuştur, fark etmişsinizdir ki temel ihtiyaçlarınız ve hayalleriniz ile sürüş stilinize en uygun otomobili tercih etmelisiniz

    O zaman elde ettiğiniz veriler dahilinde:

    Mafya kılıklı birisi iseniz siyah yada koyu renkli Opel İnsignia lar tercih sebebiniz olabilir, paslanan tavanı kaplatıyoruz temiz kullanılmışsa mekanik aksam iş görüyor. Hemde değişik ışıklı modifiyeler yapıp insanları evinden aldırabilme imkanınız oluyormuş.

    Fazla param yok hem kendisi hem yaşatması ucuz birşey tercih edip pahalı arabaları trafiğe sıkıştıkları zaman yada sakin şekilde yanımda seyrederken sollayıp kendimi kandırarak tatmin edeyim mutlu olayım derseniz Fiat Linea gibi otomobiller tercih olabilir:)

    Bütçemin el verdiği kadarı yorumu aslında en büyük yanlışlardan birisi, hiçkimse elindeki paranın tamamını sahip olmak istediği otomobile yatırmak zorunda değil,

    neyse çok fazla şamata yapmayayım özete geleyim, ben kendimden örnek vereyim size, otomobil tercih ederken benim kriterlerim Türkiye deki kullanıcıların yüzde 99 undan farklıdır.

    Buna göre:

    Sıklıkla uzun yol yapılacak ise aks mesafesi uzun olmalı, sıklıkla şehir içi kullanılacak ise aks mesafesi kısa olmalıdır.

    Bagaj geniş olsun isteniyorsa sedan yada SW, sürüş dinamikleri iyi olsun bagaja gerek yok deniyorsa hatchback tercih edilmeli.

    Motor ve yakıt tercihi en önemlilerinden, tek marşta en az 25dk sürüş ve 10-15km yol yapılmayacak ise kızdırma bujisi, dpf, egr gibi konularda bilginiz yoksa dizel motor asla tercih edilmemeli,

    motor kompresyonu seviyorsanız, sorunsuzluk, lpg uyumu ve kolay bakım programı istiyorsanız atmosferik benzinli olmalı,

    motor gücü için her şeye değer lpg ile işim olmaz turboşarj ünitesine iyi davranmayı biliyorum bilgim var derseniz turbo benzinli olmalı,

    ileri teknolojilerden coasting şarjından, gaz pedalını normalin dışında kullanarak sürüş yapmak motor tepkilerinin bir devreye girip bir devreden çıkarak alışılanın dışında olması beni rahatsız etmez derseniz hybrid.

    Maliyetli bakım faturaları, pahalı yedek parça, Avrupalı rakiplerine göre yüksek yakıt tüketimi gibi şeylere rağmen yüksek sorunsuzluk, bir parça sportiflik ve insana tam uyum arıyorsanız Uzakdoğu üretimi modeller tercih sebebiniz olmalı

    Düşük yakıt tüketimi, daha az bakım ve tamir maliyeti, ucuz yedek parça, bunlara rağmen uzakdoğu modellerine göre mekanik olarak sorun çıkarma riski daha yüksek olan modeller ise Avrupa üretimi modellerdir bunlar iyisiyle kötüsüyle kafanıza yatarsa tercih sebebiniz olmalı.

    Satış sonrası hizmetlerde imtinalı ve müşteriye yakın olan, müşteri ilişkileri kuvvetli, pasif güvenliğe kaza hasarında başına dert almamak için otomobil tasarımını ona göre yapmaya çalışan markaları seviyorsanız otomobilin kendisi bu vaziyetleri o kadar yansıtmasa da Amerikan üretimi tercih edilebilir.

    Gördüğünüz gibi, ne ikinci el piyasasından ne kaç para yakarından bahsetmedim, otomobil tercih ederken aslında bunlara benzer şeyler dikkate alınmalı. Bu kriter tablosu daha uzar gider. Otomatik şanzımanından arazi kabiliyetine kadar. Türkiye de kullanıcıların çoğu aslında ihtiyacını tam olarak karşılayan bir otomobile sahip değil ya fazlasıyla israf ediyor yada daha azıyla eziyet çekiyor.
     
  10. webbie

    webbie Kayıtlı Üye

    Yaş:
    46
    Katılım:
    13 Mart 2021
    Mesaj:
    14
    Alınan Beğeniler:
    18
    Ad Soyad:
    Can Arslan
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Alacağım aracın benzin veya dizel olmasını istiyorum. Ben LPG uygulaması yaptırmayacağım ve geçmişinde LPG olmaması da tercihim olacak. Hatta şöyle söyleyeyim; İlk tercihim benzinli ve ikinci tercihim dizeldir. Çalıştığım fabrika organize sanayi bölgesinde olduğundan, bazen ayda bir kere bile şehir içine girmiyorum.
     
  11. Halil

    Halil Moderatör

    Yaş:
    38
    Katılım:
    5 Şubat 2009
    Mesaj:
    9,702
    Alınan Beğeniler:
    9,058
    Şehir:
    Türkiye
    Ad Soyad:
    Halil İbrahim K.
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    ben 2012 kia ceed kullandım. bu otomobil i30 ile aynı kasa. ondaki cam tavan müthiş çalışıyordu.

    ceed ve i30 tamamen avrupa pazarı için üretilmiş araçlar. çek cumhuriyetinde üretiliyor. bunu aracı kullanırken anlıyorsunuz. üstelik motor ve şanzıman haricindeki çoğu parçası avrupada üretiliyor. mesela ceed ön tamponu italyada üretiliyor. i30 tamponu da öyledir. ayrıca motor ve şanzımanı da korede üretiliyor ve o fabrika da dünyanın en iyi üretim tesislerinden birisidir.

    yerli üretim i20lerde görülen küçük kalite problemleri bence 2012den sonra üretilen i30larda görülmez..
    150 bin kmden önce hiçbir büyük arıza yaşamazsınız. 150-250binkm arası aracın bakımına göre değişir. 250 binden yüksek kmli araç alacaksanız sanayideki kötü ustaların eline düşebilirsiniz.

    otomatik olanların şanzımanı 6 ileri tam otomatik, müthiş bir şanzıman.

    olumlu özelliği çok fazla, ben olumsuzları yazayım:
    elektrikli direksiyon tepkileri iyi değil, bazıları arıza yapabiliyor. tamiri mümkün.
    araç ağır olduğu için(cam tavan da buna katkı yapıyor) 1.6 dizel olmasına rağmen çok müthiş hızlanmıyor. ama yokuşlarda çekişten düşen 1,3 astra dizel gibi de değil.
    hyundainin direksiyon zemberekleri genelde 7-8 yıldan sonra arıza yapıyor, direksiyon düğmeleri çalışmıyor veya hava yastığı arıza lambası yanıyor. zembereğin orjinali 800 lira. yan sanayileri 80 liradan başlıyor.
    hyundainin bazı servisleri kötü, maalesef son zamanlarda eskişehir servisi de öyle.
    hyundai son zamanlarda yedek parça fiyatlarını artırdı. artık eskiden 15 liraya v kayışı, 30 liraya orjinal fren balatası gibi fiyatları göremiyoruz.
     
    onurforces ve MSC bunu beğendi.
  12. webbie

    webbie Kayıtlı Üye

    Yaş:
    46
    Katılım:
    13 Mart 2021
    Mesaj:
    14
    Alınan Beğeniler:
    18
    Ad Soyad:
    Can Arslan
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Halil Bey, cevabınız için teşekkür ederim.
    Sanırım alacağım araca karar verdim. 2014 model, 119.000 km'de, ilk sahibinden ve yetkili servis bakımlı bir araç buldum ve eğer aksilik çıkmazsa, yarın adamla görüşüp, işlemleri bitirmeyi planlıyorum. Seyyah'ı Kia bayisi olduğu zamanlardan ve Hyundai'yi de Sarar'ın elinde olduğu zamanlardan biliyorum ve her ikisine de yaklaşma taraftarı değilim. Sırf bu yüzden, Toyota alacak olsam (Sarar'da olduğu için) başka şehirdeki bir bayiden almayı düşünürüm.

    Siz de sanırım Eskişehir'desiniz ve oto sanayiyi biliyorsunuzdur. Sadece yağ değişimine odaklanmış durumdalar ve eğer araçta arıza varsa ya yapmıyorlar ya da defalarca parça değiştirtip, arızayı bu şekilde bulmaya çalışıyorlar. Uzun zaman araçlarımı götürdüğüm Ünlü Oto (Ramazan Usta), gördüklerim arasında en iyisiydi ancak ona da bir parça değiştirtmek için birkaç gün önceden haber verip, en az 5-6 saat sanayide zaman geçirerek iş yaptırmak mümkün oluyor. Bu nedenle, aracın normal bakımları dahil tüm bakımlarını, eğer doğru düzgün bir usta bulamazsam, Kütahya veya Afyon'daki yetkili servislerden birine yaptırmayı düşünüyorum.

    Siz nasıl yapıyorsunuz?
     
    onurforces ve Halil bunu beğendi.
  13. erenuzel41

    erenuzel41 Moderatör

    Yaş:
    39
    Katılım:
    18 Nisan 2014
    Mesaj:
    5,537
    Alınan Beğeniler:
    6,299
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Gebze
    Ad Soyad:
    Eren Uzel
    Yaşadığınız Şehir:
    41-KOCAELİ
    Araç Modeli:
    Honda
    Halil bey in i30 hakkında yazdıkları çok doğru olan objektif bir bakış açısı, bunlara katılıyorum.

    Hyundai nin yedek parçası diğer uzakdoğu markalarına göre daha ucuz olsa da yetkili servis kullanma zorunluluğunuz çoğu zaman yok. Bende Honda Civic var ve motor yağı ile şanzıman yağı Honda ya özel üretiliyor yetkili servislerde Honda markasıyla yağ satılıyor kullanma kılavuzunda motordan ve şanzımandan verim alabilmeniz ve uzun süre sorunsuz kullanabilmeniz için bu yağı kullanmanız gerektiği öneriliyor ve oldukça pahalılar. CVT kayışlı şanzıman son zamanlarda birkaç kullanıcıda kayış koparttığı veya kullanılamaz hale geldiği için artık dışarıdaki özel servisler 2016 üzeri kasanın şanzıman yağını değiştirmeye asla yanaşmıyor, hata yaptıklarında tamiri mümkün olmayan şanzımanın sandık fiyatı 73000 lira civarında, servise git ben uğraşamam diyorlar.

    Hyundai sahibi olduğum dönemde yedek parçayı yetkili servisten orjinal temin edip dışarda kendi imkanlarım ile bakım yaptırırdım. Yağ filtresi Hyundai motorları için en kritik parçalardan birisi eğer yetkili servisten temin etme imkanı varsa mutlaka servisten temin edilmesi önerilir dışarıda satılan ile arada büyük fiyat asla yoktur, hava filtresini de özellikle turboşarjlı modellerde servisten temin etmek iyidir. Onun dışında buji, silecek, motor yağı, şanzıman yağı vs. gibi birçok parça ve sarf malzemesinin Hyundai de sizi servise bağımlı yapma durumu yoktur. Dışardan temin edilebilir. Yetkili serviste perakende alınıp dışarıda değiştirilebilir (İzmir Yükseliş Hyundai bayisi hariç onlar dışarıya perakende yedek parça satmıyor defalarca şikayet aldılar) yağ filtresinin önemi Hyundai de otomatik subap ayarı yapan lifter fincanlarını bozmasıyla anlaşılır, yan sanayi filtrelerde bu sorun bazen yaşanıyor. 1.4 benzinli manuel Getz in bir bakımı 15-20dk sürerdi, i30 crdi ise 30dk kadar sürerdi sanayide, ağır bakım derseniz üzerine bir 40-45dk daha ekleyin. Hyundai ler söküp takması çok zor otomobiller değiller, genellikle hızlı ve kolay şekilde bakım onarım yapılabilen otomobillerdir. Hyundai Opel deki Dexos standartı yada Honda nın Engine Oil Type 2.0 motor yağı gibi belli bir motor yağı markasına yada standartına bağlı değildir, ILSAC, API gibi piyasada çok geniş ve bol bulunan standarttaki yağları kullanır, antifriz değiştirirken ve şanzıman yağı değiştirirken ise kullanma kılavuzundaki verileri dikkatle incelemeniz gerekir etilen glikol esaslı yerine kırmızı organik dolduramazsınız yada diamond SPIII yerine multivehicle şanzıman yağı önerilmeyebilir lakin antifriz ve şanzıman yağı değişim aralıkları Hyundai de çoook çok uzundur.

    Yetkili servisin iyisi ve kaliteli hizmet vereni için bizlerde bakım için yüzlerce km leri aşıp diğer şehirlere gidiyoruz, otomobilini sevenlerin severek yaptığı bir aktivitedir bu:)
     
  14. sipartacus

    sipartacus Vip Üye

    Katılım:
    1 Şubat 2017
    Mesaj:
    7,036
    Alınan Beğeniler:
    8,390
    Cinsiyet:
    Erkek
    Ad Soyad:
    sipartacus
    Yaşadığınız Şehir:
    6-ANKARA
    Araç Modeli:
    Tucson (2015–20XX) TL
    @erenuzel41 2017 K13 2017 model eski Micra'mızda ve Clio5'te muhtemelen aynı üretici tarafından üretilmiş benzer CVT şanzımanlar kullanılıyor, sadece Clio5'te X-Tronic denilen sanal 7ileri kademe mevcut. Cvt küçük hacimli motorlu ve ağırlığı az olan a-b sınıfı araçlar için, özellikle şehirçinde kullanımında keyifli ve verimli bir şanzıman lakin ömrü sanırım tam otomatikler kadar uzun değil.
     
  15. webbie

    webbie Kayıtlı Üye

    Yaş:
    46
    Katılım:
    13 Mart 2021
    Mesaj:
    14
    Alınan Beğeniler:
    18
    Ad Soyad:
    Can Arslan
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Eren Bey, verdiğiniz bilgiler benim için çok değerli, teşekkür ederim. Hyundai ile birlikte, aklımda olan bir diğer marka da Honda Civic'ti. Ancak piyasası o kadar ilginç bir hal almış ki, sıfırı ikinci elinden ucuza hale gelmiş Honda'nın. Özellikle baktığım, 2013-2014 hatchback dizel olanlarıydı fakat benim için temel kriter durumundaki sunroof veya cam tavan olmaması nedeniyle vazgeçmek zorunda kaldım.
    Beğendiğim araç manuel olduğu için muhtemelen otomatik olanlara göre şanzıman konusunda riski daha az olacak gibi. Ancak bahsettiğiniz yedek parça, yağ gibi konulardaki bilgiler benim için çok değerli olacak. Tekrar teşekkür ederim.
     
  16. erenuzel41

    erenuzel41 Moderatör

    Yaş:
    39
    Katılım:
    18 Nisan 2014
    Mesaj:
    5,537
    Alınan Beğeniler:
    6,299
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Gebze
    Ad Soyad:
    Eren Uzel
    Yaşadığınız Şehir:
    41-KOCAELİ
    Araç Modeli:
    Honda
    Nissan ın Qasquai, X-trail ve bütün diğer CVT şanzımanlı otomatik viteslilerinin problemlerini zaman zaman sıklıkla duymaya başladım, yurt dışı olsun Türkiye den olsun Nissan ın CVT leri problem riski en yüksek CVT lerden.

    CVT şanzımanlı otomobil tercih edilecek ise Nissan veya Nissan Renault ortaklığı şu anda şüpheli.

    Audi lerin üst modellerindeki CVT lerin çok sağlam olduğu görüşü yaygın ama Audi kullanıcıları otomatik şanzımana pek dikkat eden kullanıcılar değiller, Subaru nun CVT si ise Nissan dan daha iyi. Honda nın CVT si bunların arasında ortalama halde.

    Nissan CVT yi SUV modelinde kullanıyor, Subaru da SUV lerinde kullanıyor, Honda Hrv ve Crv de 182hp lik 1.5 turbo benzinlide CVT kullanıyor hatta bu SUV lerde manuel vites seçeneği var, sanal oranlı. Yani artık ufak hafif araçlar haricinde de bol bol CVT şanzıman var.

    Civic C segmenti ve 182hp benimkinde de CVT var, risklerden ötürü fazla zorlamamaya karar verdim,

    Ömür konusunda üretici kullanıcıyı ciddi külfet altına sokmuş durumda her 24 ayda bir yada 20000km de CVT şanzıman yağı Honda da değiştiriliyor bu yağ özel servis dışında bulmak çok zor ve 4 litre HCF-2 Honda CVT şanzıman yağı yaklaşık olarak 850-900 lira.

    Aslında CVT şanzımanların dayanıklılığı veya ömrü sorun değil asıl sorun bu şanzımanlar bozulduğu zaman Türkiye de CVT den anlayan tamir edebilecek bir tamircinin veya otomatik şanzımancının olmayışı. Esas sorun bu. CVT kayışı değiştirebilen bir otomatik şanzımancı görmedim daha Türkiye de, bir otomatik şanzıman tamircisine gittiğinizde aracınız CVT ise ister Toyota olsun ister Honda ister Subaru hiçbir kronik şanzıman arızası duyulmamış bile olsa otomatik şanzımancı size " bu şanzımanlar çöp bozulursa adam olmuyor sat at kurtul gitsin o arabadan" şeklinde yorum yapıyorlar. Alışmışlar tam otomatiğe ve DSG ye tamirat yapmaya, CVT zaten sık arıza yapan bir icat olmadığından başa kakıyorlar. Bunu artık kullanıcılar da körü körüne tamirci lafıyla benimsediler CVT lafı edildiğinde aa ne dandik şanzıman şeklinde yorumlar geliyor

    Nissan ın CVT lerinde sıklıkla problem olması özellikle amerika da bu imajı körleyecek gibi, çünki sık arıza veren şanzımanı bir şekilde tamir etmek şart olunca otomatik şanzıman tamircileri Nissan markasını ele almak zorunda kaldılar, artık kayış değiştiren de CVT ye revizyon yapan da var ama amerika ve bazı yurt dışı yerlerde bu işler gerçekleşiyor, darısı bizim otomatik şanzımancıların başına diyeyim, gün gelir belki CVT tamir etmeyi öğrenirler,

    Piyasadaki CVT lerin yüzde 90 ını Jatco üretiyor Japan Automatic Transmission Corparation, bu adamlar madem büyük bir ana sanayi tedarikçisi ise yedek parça da piyasada illa ki bulunur, sık arıza yaşatmayan uzakdoğu malı otomatik şanzımanlarıyla uğraşmak istemeyenler "para kazanamam bunlardan" evhamıyla Türkiye de insanları CVT düşmanlığına çevirmişler sanki, şu an öyle bir izlenimim var.

    CVT nin en kötü tarafı başka tip bir şanzımandan CVT li bir otomobile geçtiğiniz zaman gaz pedalına basma alışkanlığınızı tamamen değiştirmeniz gerektiği bu belli bir yaştan sonra çok çok zor birşey. Hybrid araç tekniğinde veya karbon salınımı olarak fayda sağlayabilir onun dışında asla sportif amaçlı yada karavan romörk çekmeye gelmeyen bir şanzıman olduğu görüşü yaygın. Yada çevredeki tamirci ve kullanıcıların kötü yorumları yüzünden böyle zannediyoruz.
     
    sipartacus ve suleymanozer bunu beğendi.
  17. erenuzel41

    erenuzel41 Moderatör

    Yaş:
    39
    Katılım:
    18 Nisan 2014
    Mesaj:
    5,537
    Alınan Beğeniler:
    6,299
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Gebze
    Ad Soyad:
    Eren Uzel
    Yaşadığınız Şehir:
    41-KOCAELİ
    Araç Modeli:
    Honda
    Japonların ekonomik sınıf markası, motorlu bisiklet üreterek işe başlamış Soichiro Honda nın subap zamanlaması felsefesi ile üretilen motorlu dört tekerlekli araçları ne hikmetse Türkiye de aman aman lüks birşey zannediliyor. Halbuki öyle değil. Honda da aynı diğer ekonomik markalar gibidir, ayırt edici kısmı ise sorunsuzluk imajı, ergonomisi, sportif hafif tıknaz görüntüsü ve sivri hatlı uzakdoğu çizgilerini taşımasıdır. 2007 üzeri Honda lar insanın ocağına incir ağacı dikebilir, ES7 kasadan sonra çıkan FD6 nın en ufak yedek parçası benzer avrupalı üreticininkinden yüzde 300-400 daha pahalı. Bir motor harness ı 17000 lira? kablo demeti.

    ufacık bir kaza yapınca pert e çıkma ihtimali maksimum olan Honda nın er yada geç gideceği yer çıkmacı dükkanıdır. Honda ların 2005-2007 üzeri modelleri çıkma parçalar ile yaşıyor, yedek parça olmadığından değil, çok anormal pahalı olduğundan böyle. Daha eskileri için de parça yok zaten piyasada ne çıkma ne sıfırı. Gerçi zor da olsa bulunuyor.

    Bu durumda şu fiyatlandırma ile Honda nın 1989-2003 haricindeki ikinci elleri asla alınmaz, verilen o paralara acıyorum, Honda nın alınabilecek ikinci eli varsa da bol miktarda otomatik şanzımanlısı da bulunan halen yağ yakmayanı su eksiltmeyeni pas çürüme olmayanı da bulunabilen 1990-1995 arası modelleridir ve ucuzdur da, 1990 lı yıllarda o zamanlar otomatik şanzıman pek yaygın değildi. 90 lı yıllarda yedek parçasını bulamayız tamir edemeyiz yaşatamayız kaygısı ile Honda yerine Renault Toros, Tofaş Şahin, Renault 9, Lada Samara gibi modeller sıklıkla tercih edilirdi bunlar da manuel vitesli hatta herşeyi manuel olan otomobillerdi. 2007 model götü çökmüş bir FD6 kasa 120-130000 lira? yazık günah. Arka süspansiyon çökmesi kroniktir FD6 da.

    Honda nın Civic leri 1990 larda o zamanın teknolojisinin üzerindelerdi ama yine de çok pahalı olmayan otomobillerdi.

    Şu an böyle bir farklılık kalmadı, Honda daki teknoloji artık diğer markalarda da var, Honda eskisi kadar sağlam ve dayanıklı da değil. Honda eskisi kadar güvenilir de değil yaşatılabilir de değil. Özellikle Türkiye şartlarında böyle,

    İkinci eline bir dünya para isteyen o kullanıcılar bunu kafalarına er yada geç sokacaklar.

    Ben binmek için aldım sıfır km olarak Allah nasip etti, orası ayrı... şaka değil en az 20 belki 25 yıl kullanmayı dahi düşünüyorum. Eğer başına bir iş gelmezse Allah göstermesin.
     
    adgny, Burak&Buse ve suleymanozer bunu beğendi.
  18. Halil

    Halil Moderatör

    Yaş:
    38
    Katılım:
    5 Şubat 2009
    Mesaj:
    9,702
    Alınan Beğeniler:
    9,058
    Şehir:
    Türkiye
    Ad Soyad:
    Halil İbrahim K.
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok

    evet eskişehirdeki servislerin durumu aynen anlattığınız gibi. çoğu şehirde opel servisi sorunludur ama eskişehirdeki iyi çalışıyor. ford servisi de fena değil.


    i30 alırsanız mümkünse bu forum ile teması kesmeyin, olası tamirat konusunda belki faydalanırsınız

    ben hyundai için uzun zamandan beri eskişehirde servise gitmiyorum. her işlem için farklı ustalar kullanıyorum, çünkü hepsini birden iyi yapan yer yok gibi. frencim ayrı, rot balansçı ayrı, elektrikçi ayrı. yağ değişimi için de ayrı.
     
  19. webbie

    webbie Kayıtlı Üye

    Yaş:
    46
    Katılım:
    13 Mart 2021
    Mesaj:
    14
    Alınan Beğeniler:
    18
    Ad Soyad:
    Can Arslan
    Yaşadığınız Şehir:
    26-ESKİŞEHİR
    Araç Modeli:
    Hyundai Marka Aracım Yok
    Arkadaşlar tekrar merhaba,

    Bugün itibariyle, i30 CRDI manuel bir araç satın almış bulunuyorum. Araç Elite paket, 2014 yılı Ekim ayı trafiğe çıkışlı, 120.000 km'de, ilk sahibinden ve sürekli Hyundai Ata yetkili servis bakımlı. Aracı Ankara'dan aldım ve Eskişehir'e kadar ilk kullanma deneyimimi gerçekleştirdim.

    Araçla ilgili ilk izlenimlerimi ve sormak istediğim birkaç soruyu sizinle paylaşmak isterim.

    Olumlu yönleri:
    - 160 km hıza kadar sorunsuz, zorlanmadan ve korkutmadan çıkıyor.
    - Eskişehir'e gelirken bolca yağmura yakalandım ve benim araç seçimimde en önemli kriterlerden biri durumundaki sunroof/cam tavan (bu kriter benim için önemli olduğundan, alternatif olarak Alfa Romeo Giulietta 1.4 TB Multiair düşünüyordum ama duygularım Giulietta derken mantıcım galip geldi ve i30'da karar kıldım) su sızdırmıyor.
    - Araçta bolca oyuncak var. Özellikle anahtarsız giriş ve çalıştırma gibi özellikler hayatı kolaylaştırıcı nitelikte.
    - İçi oldukça ferah. Bunda cam tavanın etkisi olduğunu düşünüyorum çünkü cam tavanın perdesini kapatınca, ciddi bir fark oluşuyor.

    Olumsuz yönleri:
    - 140 km hızdan sonra motor/yol sesi biraz fazla, ki dizel ve C segmenti olup da premium olarak adlandırılmayan araçların genelinde bu durum aynı.
    - Hızlanmasını beğenmedim ama bu durum biraz da benim beklentilerimi yüksek tutmamla ve henüz vites konusunda yeterince deneyime sahip olmamamla alakalı sanırım.
    - Hoparlörlerin ses kalitesini beğenmedim ve bu durum da benim odyofil olmamla alakalı olabilir. Yani benim sese olan merakım, kullandığım kulaklık ve hoparlörler (Kulaklık olarak JBL Everest Elite 700 ve Sennheiser Momentum True Wireless gibi kulaklıklar ile Harman Kardon Studio gibi hoparlörler) ve Flac uzantılı şarkılar dinlediğim için böyle bir hayal kırıklığı yaşamış olabilirim. Eğer aracı uzun süre kullanmaya karar verirsem, orijinal teybin yerine takılmış olan Android multimedya cihazı ve hoparlörleri muhtemelen değiştirip, biraz masrafa girerim gibi geliyor ama dizel bir araçta, kısık seste ne kadar verim alabileceğim konusundan pek emin değilim.
    - Aracın trim sesleri, özellikle biraz sorunlu olan şehir içi yollarda fazla geldi. Belki doğrudan bu araçtaki bir sorundan olabilir ama ciddi anlamda beni rahatsız etti.

    Sormak istediğim sorular:
    - Aracı ilk hareket ettirdiğim anda direksiyonu çevirme ihtiyacı duyarsam, direksiyonu ilk çevirdiğim anda belli belirsiz bir "tık" sesi geliyor gibi. Bunu birkaç kez direksiyonda hissettim. Böyle bir sorun hakkında bilgisi olan varsa ve beni bilgilendirirse sevinirim.
    - Trim sesleri için herhangi bir çözüm var mı?
     
  20. erenuzel41

    erenuzel41 Moderatör

    Yaş:
    39
    Katılım:
    18 Nisan 2014
    Mesaj:
    5,537
    Alınan Beğeniler:
    6,299
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Gebze
    Ad Soyad:
    Eren Uzel
    Yaşadığınız Şehir:
    41-KOCAELİ
    Araç Modeli:
    Honda
    Japonlar ve Güney Koreliler içeriye acayip ses alır:) hatta bunu bilen eskiler şöyle der: Uzakdoğulu üreticiler ürettiği arabanın bagajına kedi koyarmış bütün kapıları camları kapatıp arabayı kilitleyip günler sonra gelip arabanın bagajını açtıklarında kedi ölmemişse araba iyi olmuş demektir Avrupalı üretici ise tam tersini yapar kediyi bagaja kapatır kilitler bütün kapıyı camı kilitler bir iki gün sonra kedi havasızlıktan ölmüşse arabanın yalıtımı iyi olmuş demektir

    Bu bir çeşit değişik felsefe, bende Civic var 2017 model o da böyle, aslında bu olay tercih esnasında madalyonun iki yüzüdür, gürültü alan otomobil sportif sürüşe yatkındır, kaymaya başlamadan hemen öncesinde lastik sesinin değişmesi, zemini hissetmek adına yol pürüzü sesi yada vites değiştirirken lazım olan motor sesi gibi şeyler gürültü alan otomobilde rahatlıkla duyulur yani feedback sağlar ama bazı kullanıcıyı çok rahatsız eder. Ses almayan bir araçta ise sadece dokunma hisleriniz el ve göz uyumunuz haricinde kulaklarınızı çok fazla kullanamazsınız yüksek hızdaki sessizlik güven verebilir aslında o esnada ne kadar hızlı gittiğinizi anlayamamanız iyi olabilir olmayadabilir.

    i30 a izolasyon yaptırabilirsiniz:) forumda bolca örnekleri var:) gelen seslerin yüzde 90 ı trim sesidir, ön takım, süspansiyon gibi şeyleri pek zannetmiyorum i30 aslında özünde sessizdir yıpranma güneşte yatma, pürüzlü yollarda kullanılmış olması gibi durumlarda kabin gürültüsü artabilir ama aslında mekanik olarak kolay bırakmaz kendini.

    Alfa Romeo benimde çok sevdiğim ama bolca vakit ayırmak gereken bir otomobil olduğu için asla tercih edemeyeceğim uzaktan hayranlıkla izlediğim bir marka, mekanik arızaları çok meşhurdur, sorunsuzu çok az bulunuyor. Sportiflik adına muazzam da olsa senede 200-300 tane araç satıp bunların yarısından fazlasının birçok arıza ve sorun yaşaması Romeo Giulietta aşkını biraz zorlu kılıyor ama imkansız da değil:)

    Uzun süre park halinde bekledikten sonra elektrikli direksiyon ilk harekette çok kısa bir gırç sesi yapıyor.
     
    suleymanozer bunu beğendi.

Bu Sayfayı Paylaş