Hyundai Yedek Parça - Parça Ofisi LPG KABLO

ecel bu nerde gelir belli olmaz.

'Sohbet-2' forumunda Halil Altunay tarafından 5 Şubat 2011 tarihinde açılan konu

  1. Halil Altunay

    Halil Altunay Vip Üye

    Yaş:
    40
    Katılım:
    20 Eylül 2009
    Mesaj:
    1,022
    Alınan Beğeniler:
    109
    Cinsiyet:
    Erkek
    Şehir:
    Türkiye
    Ad Soyad:
    Halil ALTUNAY
    Yaşadığınız Şehir:
    34-İSTANBUL
    Araç Modeli:
    Fiat
    merhaba arkadaşlar,
    az önce okuduğum bir köşe yazısı çok hoşuma gitti. ecel bu ne zaman geleceğimbelli olmaz o yüzden her hareketimizin son olabileceğinin bilincinde davranmak en güzeli. yaşamını yitiren ve medyanın gündemini bir hayli meşgul eden sunucu için yazdıkları.. buyrun.
    haber7 sitesinden alıntı.
    Genelevin sokağından geçmeyen gazetecinin başına gelenler"Benim şahsi fikrimi soracak olursanız..." diyen İliksiz, olayın kendisine yıllar önce yaşadıklarını hatırlattığını belirterekanısınıaktardı"Yaklaşık 20 sene önceydi. Meslekteki ilk genel yayın yönetmenim, ustam, değerli gazeteci Mehmet Köşker ileTünel'den Karaköy'e inmemiz gerekiyordu. Bilenler bilir, oraya inmenin en kısa yolu da Yüksek Kaldırım denilen yokuş ve genelevlerin giriş kapısının bulunduğu sokaktır. Mehmet Ağabey, "Ben bu sokaktan geçmemYaşar" dedi. Şaşırdım. Daha önce hiç böyle hassas tepkiyle karşılaşmamıştım. "Ağabey, buradan iki dakika içinde ineriz, en kısa yol bu, diğertaraftan yol dörde katlanıyor ve 10 dakikadan önce varmamız imkansız" dedim. "Olsun, biz öbür taraftan gidelim" dedi. Daha sonra yolda, neden böyle davrandığını anlattı: "Ölümün insana nerede, nasıl geleceği hiç belli olmaz. Allah muhafaza, ben o sokaktan geçerken ölsem, karım ve çocuklarım insanlara bu durumu nasıl izah edecek? Hadi izah ettiler, kaç kişi hüsnü zan gösterip sana ve onlarainanır? Sen insanlara istediğin kadar, "biz masumduk, yolu kısaltmak için oradan geçiyorduk" de, insanlar sana inanmak yerinebenim gibi inançsal kimliği öneçıkan insanın o sokakta ölmüş olmasından hareketle yorum yapacaklardır..."İliksiz konuyla ilgili sözlerini şöyle tamamladı:"Siz bu soruyu sorunca o hadise aklıma geldi. Ağzı olan konuşuyor ama olayın iç yüzü nedirbilmiyoruz. O evde samimane şekilde dertleşmek için buluşmuş, sorunlu iki insan da olabilir tamtersine bozuk niyetlerle biraraya gelmiş gaflete düşmüş iki insan da olabilir.Gerçeği aslabilemeyiz. Sadece zanda bulunabiliriz.İşte bu zanlardan haraketle Mehmet Köşker ağabey ile yaşadığım hatıram canlandı zihnimde. İnsanların ölümün her an kendi kapılarını çalabilecek gibi yaşamaları en güzeli. Fakat bu da çözüm değil. Düşünen insan var, düşünemeyen var. O insanların içinde yaşadıkları sosyal şartları dikkate almıyoruz. O şartların doğurduğu özel haller, dertler, tasalar var. İnsanlar iç yüzünü bilmediği şeyi bu kadar kolay eleştirmemeli. O insanların dünyasında bir kaç gün yaşamış olsalar, onların neler çektiklerini anlayabilirler, olayları nasıl yorumladıklarını görebilirler. O şartları bilemedikleri ve düşünce sistemini algılayamadıkları için bu kadar kolay eleştirdiklerini sanıyorum.
    yazının tamamıhttp://www.haber7.com/haber/20110205/Genelev-sokagindan-gecmeyen-gazeteci.php
     

Bu Sayfayı Paylaş