Servis e Gittiğimizde ??

DANIŞMAN gerçekten güzel yorumlamışsın.söylediklerine katılıyorum.diğer markaların içinde tofaştan sonra parçası ve bakım maliyetleri en ucuz marka ve servis HYUNDAI.tabiki dışarda biraz daha ucuza yaptırılır fakat ben şahsen dışarda pek iş yaptırmam.garantisi bitse bile serviste yaptırırım.he belki ara sıra bakımını dışarda bildiğim bi yerde orjinal parça kullanmak şartıyla yağ filtre v.s yaptırırım garanti bitince...fakat herhangi bir mekanik/motor arızasında mutlaka servisi seçerim.aracım 90 model olsa bile....

 

bize kalan şu değişti bu değişti dediklerinde kuzu gibi paraları ödemek ... ve şundan emin olun ki değişmeyen parçalara bile değişti diyerek faturalar çıkartılmaktır.. her yeri bir tutamam ama bu bir gerçek.. o paralar hayırlı uğurlu olsun onlara..

ee güvenmiyorsan götürme diyebilirsin.. evet ben götürmek istemiyorum zaten .. çoğu insan da zoraki götürüyor.. ve aracının bakımı yapılırken görmek isteyebilir..

özel bölümler yapılabilir müşteri gelir orda çayını içerken diğer yandan bakımı izleyebilir.. nerde ne sorun var ne değişti görür ve bilgilenir.. ama yooo müşteri görmesin nerde sorun var öğrenmesin parçaları .. hep bize gelsin hep biz soyalım o arkadaşı mantığı onlar için güzel mantık.. ben de olsam öyle yapardım

ama yo içeri girersek araba kayar bizi ezer kafamıza bişi düşer çok komik bunlar.. tedbirini alırlarsa hiç bişi olmaz.. illa bişi olacaksa düz yolda yürürken de olur..

 

Günaydın, değişik başlıklar altında servisler konusu geçiyor.Bunların büyük çoğunluğu eleştiri dolu.
Hyundai servislerinde sorunlar yaşanmakta. Başka servislerde de var denebilir. Benim aracım ne ise ona bakarım.
Danışman arkadaş izaha çalışmış. İzahatının her maddesinde sorun zaten kabullenilmiş ve normal karşılanıyor. Avrupa ölçülerinden bahsetmiş. Ben yaşamadım, bilmiyorum. Ancak anlatılanlardan çıkartığım sonuç; avrupanın herhangi bir yerinde bu nevi şikayetler olsa, ilgili firma anında olaya el koyar, düzeltir, düzeltmezse,birileri düzelttirir
Servislerin çok masraflı olduğu, nasıl döndüğü vs. gibi sözler ise olayın vahametini ortaya koyuyor. Servis danışmanı, serviste müşterinin haklarını takip edecek kişi olmalıdır. Servislerin masrafları yaptıkları işten karşılanır. Hiç kimsenin fazlaya dair hakkı yoktur. Bir serviste danışman olarak karşıma çıkan bayanı, 2 ay sonra bir pastacıda çalışır gördüm. Böyle ciddiyet sağlanamaz ki. Patronun menfaatini korumayanın işten atılacağı bir ilişkide müşteri ne kadar emin olabilir ki?
Buradaki tartışmanın omurgası masraftan ziyade güven üzerine.
Yetkili servise gitmekten yanayım. Çünkü daha tecrübeli olacakları aşikardır. Ancak çoluk çocuğun yecrübesi yetmiyor ki.
Acemi nalbant garibin eşeğinde öğrenirmiş.
Hyundai assan firması servislerini denetlemeli, kusurları düzeltmeli, şikayetleri aza indirmek için gayret sarfetmeli. Fakat nerede, sorduğumuz soruya bile muhatap bulamıyoruz.
Bu arada, denebilir ki; beğenmiyorsan alma kardeşim. Yooo! o kadar ucuz değil. Burası artık muz cumhuriyeti değil.
Selamlar.
.

 

arkadasım sen diyorsun kı 2 ay once servıste calısan danısman bayanı 2 ay sonra pastacıda gordum calısırken...bırde sorunları calısan gozunden ırdele..yetersız maas polıtıkasından dolayı cogu personel motıvasyon eksıklıgınle calısıyor ve de calısma surelerının uzunlugu....bu devırde kole mantıgınla ozel sektorde eleman calıstırılıyor....calısanın hakkını vrdıgın taktırde o calısandan herseyı sonuna kadar ısteyebılırdın..bende sevıste calıstım 10 yıl..durumları cok ıyı bılıyorum...az para cok ıs her zaman. boyle..calıs 14-15 saat....

 

Benim bahsettiğim çalışanın yaptığı değil, Ekmek parası nerede ise ordan kazanılır.Çalışana karşı tutum. İşverenin insafına kalmış bir kişi kimden yana tavır alır. Patron mu, müşteri mi?
Anlatmak istediğim, danışmanların iş açısındanfirma garantisine kavuşmaları... Selamlar.

 

darkblue .. tabii aracın yapılrıken aracını izlem en doğal hakıın bunun ortayolu sağlanmasıda hem müşteri hemde serivis için müşteri bekleme salonudur. oradan istediğiniz şekilde aracınızı sorgularsınız zaten ister tv görüntüsünde ister danışman aracılığı ile, misal bizde servis üstüne uzatılmış balkon vardır çıktığınızda hangi ustanın hangi aracı ne şekilde hangi parçaları kullandığını çoook rahat görebilirsinz....tabii bu olay biraz anlayış meselesidirde yerine görede hareket te edilir, serivs yoğun olmadığ zamanlar ben isteyen müşterileri lift altına ve sigara içmeksizn araca yaklaşmalarına ve izlemelerine izin veriyorum , (ama yoğunlukta asla),
alusta bey izahata çalıştığım doğrudur ama sorunnu kabulleniş olarak değil sorun olmaması gereken isteiğn sorunmuş gibi algılanmasından dolayı yazmak istedim,ayrıca sorun çözmek için avrupada olmanız gerkmez inaninki çoğu firma avrupa kriterleini geçmiştri biliginiz olsun ayrıca servisler bağımızs kurumlardır sadece yetkilieri vardır kimse yaptırım uygulayamaz ,ben bugün hyundainin yetkisiniz almışımdır eğer çok sıkarsa beni yarin X markanın yetkisni alarım burda kimin eli güçlü artık anlayın hiç bir marka serivs kaybetmeke istemez tabi yargılatıcı ve düzen sağlayıcı organları vardır markaların (SIS ) gibi,bunların olmmasıda şarttır istediğimiz hiçbir kriteri yakalyamayız o zman.
birde şu çırakların bakım yapma olayı ben şahsen hiçbir yerde bakım yapan çırağa rastlamdım yoktur demiyorum ama gerçekten rastlamdım,yağ serivsini ben şahsen yaptrıyoum çırağa ama asla bakımı yaptırmam yağ serivsnde bile karter tapasını ustay sıktırrım.
bu arada her usata 1 3 ayda bir işlem konusuna göre değişr. assan firmasında eğitime alınıyor. aynı şekilde danışmanlarda serivs işleyiş ve düzeni hakkında eğitim alır bu olay sürklilik arz eden bir konudurda
hyundai assan müşteri ilişkileri gayet başarılı bir çalışma yürütmektedir isteyen arkadaşlar deneme ile bunu anlaya bilirler isbata gerke yok
Düzenleyen : DANIŞMAN

 

Aracınız serviste bakım yapılırken aracınızın arka koltuğuna yatın bu sayede etrafta kalabalık yaratmamış olursunuz...https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley2.gifhttps://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley36.gif

 

YAV MERAK ETTİM GECE YATARKEN ARABALARINIZI NERDE TUTUYORSUNUZOTURMA ODASINDAMI, BANYODAMI ,YATAK ODASINDAMI https://www.hyundaiclubtr.com/forum/https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley17.gif https://www.hyundaiclubtr.com/forum/https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley16.gif
Düzenleyen : DANIŞMAN

 

keşke eve sokabilsek

 

Bundan önceki aracımda Hyundai Accent 1.3 LX ti. Servise sanırım en son 30.000 bakımına gitmiştim bir daha aracım 171.000 km oluncaya kadar gitmedim. Neden?
* Tabiri caizse, çok kıl bir adamım.Aracımın garantisi bitti ama hiçbir sorun olmadı.Daha sonra ön yolcu tarafının döşemesi yağmurlu havalarda epeyce ıslanıyordu sanki içine resmen su dökülmüş gibi.Bunun önemli bir durum olduğu düşüncesiyle servise gitmeye karar verdim. 4 yıl önce benden 60 ytl aldılar ve kapı fitillerini değiştirdiler.Durum düzeldi derken bir gün yine yağmur yağdı aynı şekilde yine ıslaktı ön yolcu tarafı.Tekrar aynı servise gittim. Kapı fitillerinin değiştiğini ama sorunun devam ettiğini söyledim.Aracı inceleyip beni arayacaklarını söylediler. Aradıklarında sorunun su tahliye deliklerinin tıkanmasından kaynaklandığını, artık bir daha tekrarlanmayacağını söylediler.Kapı fitilleri boşa değişti.Allahtan ikinci sefer ücret talep etmediler.Bu arada sorun çözüldü.

* Aracım 120.000 km ye dayandı ben hala hiç servise gitmedim.Parçaları servisten alıp bakımını arkadaşıma yaptırıyordum. Debriyaj baskı balatasının değişmesi gerekiyordu.Arkadaşım olmasına rağmen serviste değiştirmeye karar verdim.Servise gittim, abartısız iki katından daha fazla fiyata maloldu ama serviste oldu diyerek içim rahat ayrıldım.

* Aracım 130.000 km olduğunda debriyaj yine sorun çıkardı.Nasılsa serviste yaptırmış olmanın verdiği rahatlıkla servise gittim. İnceleyip beni arayacaklarını söylediler.Öğleden sonra aradılar ve dumur üzerine dumur yaşadım.Baskı balatanın yeniden değişmesi gerektiğini, arızanın tamamen kullanıcı hatasından kaynaklandığını söylediler.Hatta volanın da değişmesi gerekiyormuş durum o kadar vahimmiş. Sinirlerime hakim olmaya çalışarak servise gittim. 120.000 e kadar değişmemiş baskı balata, sonra ömrünü tamamlamış ve değişmiş kabul.Aracı benden başka kimse kullanamazken, nasıl olurda ben, bu baskı balatayı 10.000 km de bitirebilirim? Ayrıca volanın yüzeyinide çizmişiz bu da değişmesi gerekiyomuş?!! Geri kalanını tahmin edersinizki, hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmediler.
İkinci dumur olduğum konu ise, 1.3 LX in volanı ve baskı balatası 1.5 GLS lere göre daha küçükmüş.1.3 LX lerde bu arıza çok sık olurmuş ve servis artık 1.3 LX lere 1.5 in volanını ve baskı balatasını takıyormuş uzun süreden beri. Peki güzel kardeşim madem bunu biliyordun baştan, o zaman neden öyle takmadında beni uğraştırıyorsun?Nice tartışmalar yaşadım ama bir sonuç alamadım.Paşa paşa yine ödedim masrafı. Hyundai iyi marka ama servislerinin hepsi için konuşmasamda, çoğunluğu için diyebilirimki beş https://www.hyundaiclubtr.com/forum/https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley35.gif.

Şimdi kullandığım aracım yine Hyundai Era 1.5 dizel. 5 yıl 100000 km garantili.İllaki yetkili servise gidilecek.Umarım yine böyle uğraşmak zorunda kalmam servisle.Açık söyleyeyim, eğer eski aracıma çok iyi fiyat vermeselerdi Hyundai almayacaktım.

Düzenleyen : Tuncay06

 

Ben kesinlikle bir daha hyundai almam, gül gibi opel astram vardı sanki neden satıpta hyundai aldıysam varya çok pişmanım gerçekten. Satmaya kalkıyorum kimse almıyor. Tam onyıl opel astra kullandım okadar memnundum ki aracımdan kesinlikle opel alacaktım gel görki accent eranın fiyatının uygunluğu donanımlarının bolluğu ve opel servislerinin ve parçalarının aşırı pahalı olması beni bu duruma itti. Ne oldu sanki diyorum kendi kendime sıfır araçla 20 kez servise gittim bir yıl içinde opel ile 5 yılda gittiğim kadar. İçinden orasından burasından gelen seslerde cabası 10 yıllık astramda bukadar ses yoktu çok samimi söylüyorum. Serviste çalışan ustayı geçenlerde sanayide gördüm çıkmış servisten hayırdır usta dedim ya hiç sorma dedi, (servisin en kıymetli ustasıydı) dedim senin yerine kim yapacak o işleri benim yetiştirdiğim eleman dedi (elaman çok küçük yaşını bilmiyorum) artık ustalığa terfi etmiş söylediğine göre gittiğimde gerçekten gördüm elaman artık usta olmuştu. Benim anladığım ustalar yetişiyor biraz biti kanlanınca eli iş tutunca hoop daha paralı bir yere. Bu arada arkadan gelen yetişecek oda zamanı gelince hoop uçacak yuvadan bu arada olan bizim zavallı araçlara olacak deneme tahtası gibi. Ben artık iyice emin oldum Hyundainin neden 5 yıl garanti verdiğine kesinlikle servislerin işinin biteceğini bildiği için 5 yıl garanti vermiştir. Yoksa bu kaliteye 5 garanti vermek akla zarar yani. Adamlar biliyorlarki araçlar garantili mecbur müşteri servise gidecek yoksa kim gider mümkün değil silah zoruyla zor götürürler beni servise ancak el mahkum gidiyoruz. Hemde sık sık gidiyoruz istemesemde mecbur kalıyorum gidiyorum birde aptal yerine konuyoruz ben diyorum ses geliyor adam diyorki yok ses mes ben sağır mıyım diyorum bön bön bakıyor, şurası bozuk diyorum; "maalesef bu modeller böyle" en sinir olduğum noktada bu bu modeller böyle, bu kadar paraya bukadar araba o zaman aracı yakasım geliyor zaten. Sorarım size arkadaşlar şu Türkiyenin şartlarında 30 Bin YTL az para mı da bana ucuz araç edebiyatı yapılıyor. Ya millet çok zengin herkes 100 Bin YTL lik araçlara biniyor yada ben paranın değerini bilmiyorum. Şu aracı satacam hyundai ile ilişkimi bitirecem aşk maşk kalmadı şidettli geçimsizlik var aramızda... https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley1.gif

Herkese saygılarımı sunarım.

 

ya alp kardeş ne oldu sana ya...

sen kötü kötü düşüne düşüne iyice mafettin arabayı.arabanı söylemesen millet seni sanki murat 131 e biniyormuş zanneder.

şu an aracınla ne gibi bir sorunun var?ben sorunun olmadığını sanıyorum.gayet güzel araban var.fakat sen kendi kendini soğuttun.derlerya insanın kendine yaptığını düşmanı bile yapmaz diye o misal oldun sende yahu...

şuan paraya ihtiyacın yoksa,ev,arsa v.s yatırım yapmayacaksan aracını niye satıyorsunki.kendine zarar vermekten başka bişey değil bence.https://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley20.gif

bi araçtan bi kere kendini soğutursan,o aracı mutlak satarsın ama sonunda zararlı yine sen çıkarsın.ve onu yaptığınada pişman olursun.aynı şeyi bende yaşadım.ve bundan sonra yoktan yere aldığım hiç bir araçtan kendimi soğutmamaya karar verdim.çünkü şu ana kadar baktığımda zararlarıma çankayadan 2-3 daire alırdım

 

son cümleye ek olarak=tabi transporter gibi yıldırmazsa.....

 

Gerçekten çok doğru konuşmuşsun mehmet arkadaşım, çok zarar oluyor bu işlerde ancak kesinlikle araçtan soğuduğum doğrudur, sana bir şey söyleyimmi samimi söylüyorum son üç dört haftadır işe arabayla gitmiyorum bakmıyorum bile arabaya, ya içine bindiğimde o sağdan soldan gelen tıkırtılar varya ve kalitesiz içini gördükçe çıldırıyorum adeta. Soğudum gerçekten iyi tespit etmişsin. Anladım ki araç sadece motordan ibaret değil hatta donanımdan da ibaret değil aracın bir kere altı kaliteli olacak yani yürüyen aksamı, lastikleri, süspansiyonu, ondan sonra iç yapısı ve malzemesi kaliteli olacak, motoru güçsuzde olsa olur, performans bundan sonra benim için üçüncü hatta dördüncü sıradadır, aracı kullanırken büyük çoğunluğumuz şehir içinde kullanıyoruz ne performansı gerekiyor yılda bir iki kez uzun yola çıkacam varsın yavaş gitsin varsın 100 km. hıza 10 sn. çıkmasın ancak aracıma bindiğim zaman kalite ve güven hissine kapılayım bu daha önemli bence. Sorunumu anlatabildim umarım Mehmet arkadaşım.

Saygılarımla...

 

anlattın anlattın.fakat ben başından beri bişeyi anlamadım.niye senin araçta tıkırtı varda benimkisinde yok?doğru gögüse elimle bastırınca "çıtır çıtır" ses yapıyo.ama yolda giderken hiç tıkırtı duymadım.bende çok titizim en ufak sesi hissederim.benim için önemli olan yolda giderken tıkırtıyı yapmaması.süspansiyonu ve yürüyen aksamı bence gayet iyi ama sen niye beğenmiyorsun onuda anlamadımhttps://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley4.giflastikleri ben değiştirdim 15 jant yapınca ve brıgstone-pırelli gibi dandik lastikleri kaldırıp atınca süspansiyondada düzelme oluyor.iç ve dış dizayni gerçekten çok hoşuma gidiyor.özellikle gösterge ekranı süper.bence her yönden ben beğeniyorum yani gayet iyi diyebilirim.sana tavsiyem yarın sabah kalkıp,araca yeni sıfır almış gözüyle bakarak işine gitmen ve böylece psikolojik bakımdan araçtan soğuduğunu kafandan silip atman.tekrar söylüyorum yanlış anlama ama delilik yapıpta arabanı satma.ve bundan sonrada çok araba değiştirme.bende bundan 25-26 sene önce reno 12 sıfır alarak başladım.ve son 3 yıla kadar aldığım aracı 12 ay kullanmadım hep 11 ayını doldurdu değiştirdim.hepte sıfır aldım hepte zarar ettim.son üç senede 2 araba değiştirdim yani 1,5 seneye düştü.her aldığım arabaya bu son diyerek kendimi adepte etmek istedim ama bu olmadı fakat bu araca sondan 2. aracım diyebilirimhttps://www.hyundaiclubtr.com/smileys/smiley4.gifaklımı kurcalayan H-1 varya onun için.belkide hiç satmam 5-6 sene daha binerim belli olmaz herşey hyundaının h-1 minibüs veriyonu çıkartıp çıkartmamasıyla ilgili...

saygılar iyi akşamlar

 

Mehmet arkadaşım, 15'' jant ve lastiklerinin çok yakıştığını söylemiştim. Bunları yaptırınca aracın hoplayıp zıplamasında ne gibi bir değişiklik oldu?Tamamen kesildimi, yoksa biraz azalmamı var sadece.Bunları belirtirsen sevinirim.Şu an dizel era nın performansından çok memnunum araç 3000 km ye yaklaştı ama herhangi bir tıkırtı sesi almıyorum umarım böyle sürer gider.

Daha öncede söylediğim gibi, zaten 1.3 LX kullanıyordum.Aracımı değiştirecekken Fiat, Toyota ve özellikle Ford Focus üzerinde durdum.İkinci ellerine bakıyordum.Bir ay kadar temiz bir ikinci el aradım ama belki benim şansıma malesef öyle durumlarla karşılaştımki ikinci el araç almaktan vazgeçtim.Sonra Fiat'ta Linea yı denedim çok iyi ama motor ufak kalmış.Sonra,kurnaz tilki nin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı misali kendimi Hyundai ye attım.Zaten 1.3 LX Hyundai aracımda da 171.000 km ye gelmesine rağmen en ufak bir sorun yaşamamıştım.Birde Hyundai de oturup, adamların altından girip üstünden çıkınca aracıma çok çok iyi fiyat verdiler.Tabiki Focus,Toyota ve Opel ile kıyaslayamayız malzeme ve işçilik kalitesini ama kendim için konuşursam, bütçem buna elverdi.

Alp arkadaşım, benim düşünceme göre Opel den sonra Era, gerek görünüm olarak, gerekse konfor olarak üzerine birde sağından solundan gelen tıkırtılar eklenince sizi kendisinden soğutmuş anladığım kadarıyla. Araçtan bir kez soğuyunca tekrar ısınma gibi bir durumda bana göre malesef pek mümkün olmuyor. Bence aracınızı bir an evvel üçe beşe bakmadan satınız. 23000 ytl veriyorlarsa versinler.Siz satma moduna girmişsiniz.Aradan bir sene daha geçerse o fiyatıda arar olursunuz.Zararın neresinden dönseniz kardır.

Düzenleyen : raven

 

Arkadaşlar araç servis ve tamiri konusunda avrupa dan ileride olabiliriz. Burada parça fiyatları sanki daha uygun.Mesela geçen yaz Yunanistan'a gidecekken, oradaki eşimin bir akrabası benden Opel'in devir daim pompasını istedi.Aynı parça orada sanırım 100 küsür euro iken ben buradan Opel servisinden 80-90 ytl gibi bir fiyata almıştım.
Birde işçilik avrupada sanırım daha pahalı.Duyduğum kadarıyla sınıra yakın yunan milleti dahil, araçlarını tamire Edirne ye veya Keşan a getiriyorlarmış.

 

silinebilir


Düzenleyen : raven

 

İyi hoş diyosunda Okan kardeşim , buradaki servislerinde durumu malum aracım 40.000 km ye yaklaştı bakıma girecek kara kara düşünüyorum nereye kime gitsem diye. ankaradaki yetkili servisler hakkında forumdaki arkadaşların bazı kötü deneyimleri olmuş buda insanı tedir ediyor. Bence bu konu tartışmaya fazlasıyla açık....

 

8-9 yıllık Hyundai kullanıcısıyım.Aracınızdan bir şikayetiniz yoksa, sadece bakım için gidecekseniz hiçbir serviste herhangi bir sorunla karşılaşacağınızı düşünmüyorum.İşin içine arıza girerse o zaman araştırmanızda fayda var.