Fiat 500 Macerası

Evet, liftbackler çok kullanışlı bence de, Octavia ve Superbler station olmasalar da bayağı geniş ve kullanışlı bir bagaj sunuyorlar.

 

Bugün bizim Fiat 500 ü hem bakım hem de Tüv muayenesi öncesi kontrol için bizim tanıdık tamirci Yaşar abiye götürdüm. Yağ ve filtreler değişti ancak Tüv muayenesi öncesi kontrol yaparken sağ ön salıncak kolunun hareket ettiğini, tekeri sallayınca oynadığını fark ettik. Bizim tamirci “bu haliyle Tüv’e gitme kalırsın” dedi. Bakalım haftaya salıncak kolunu değişeceğiz. Bayağı uğraştırıcı bir montaj şekli var, işçiliği uzun sürecek. Şu anda arabanın muayenesi geçik vaziyette, bakalım hayırlısı.

Yağ Liqui Moly 5W 40 Toptech 4100 serisi, filtreler Man filter.

 

Merhabalar, geçen hafta bahsettiğim sağ ön salıncak kolunu haftasonu değiştirdik.
Bayağı zorlu oldu, araç ufak olduğundan dar alana sıkıştırılmış herşey. Tamponu sökmek gerekti. Zaman aldı parça değişimi.

Devamında da Tüv muayenesini hallettim. 2 yıl kafa rahat o yönden.

Salıncak kolu 67 avro, değişimin toplam maliyeti tanıdık usta sağolsun 120 avro. Yetkili serviste tahminim 800 avro tutardı.

Egzoz ve Tüv içinde toplam yanlış hatırlamıyorsam 128 avro tuttu.

 

Son tamiratta emniyet için akü kutup başını ayırmıştık, sonrasında aracın toplam kilometre sayacı yanıp sönüyor ve teybin usb - bluetooth bağlantısı çalışmıyordu.

Biraz araştırma yaptım, akü kutup başını söküp 5dk bekleyip tekrar takmanın işe yarayabileceğini yazanlar vardı yabancı sitelerde, denildiği gibi yapınca çok şükür sorun düzeldi.

 

Bizim Fiat 500 e yazlık lastik alayım dedim, eldeki lastikler fabrikadan gelen 9 yıllık Bridgestone Turanza.

Yazlık alaşım janların ebatlar ara ebat. 195-45 R16 fiyatları da yüksek çıkıyor. İşin kötüsü tanesi 60-65 euro civarı etiket değerleri güzel bir lastik buldum alıp taktırayım dediğimde lastiği janta takma, balans ve araca takma her birine ayrı işçilik yazıp 4 lastik için en ucuz yerde toplam 80 euro dediler.

Birkaç tanıdığıkla ve arabanın Tüv muayene öncesi işlerini yapan süryani bir Türkle konuştum. Arabanın üstündeki kışlıkları 2 yıl falan yaz kış kullan, bu lastikler hepten bitsin sonra 4 mevsimlik lastik al dediler. Sanırım öyle yapacağım.

 

Birim olarak bakılınca aslında lastik fiyatı ara bir model olmasına rağmen uygun görünüyor ama işçilik gereksiz pahalı. Duyduğum kadarıyla Almanya’da üniversite düzeyinde nitelikli eğitim veren meslek liseleri varmış hatta çoğu Alman’ın soyadının da mesleklerini belirttiğini duydum. Duyduklarım orayı yakından gözlemleyen birisi olarak doğru mu eğer doğruysa bu liselerdeki yönelim araba tamirciliği vs dışında başka alanlara mı yöneliyor. Bir de duyduğum kadarıyla Almanya’da sendikacılığın diğer Avrupa ülkelerine göre görece daha az olduğunu bunun da Almanya’nın ücretlerin çok artmasının önüne geçtiğini ve hatta bir mühendis ile ortalama bir işçinin aldığı ücretler arasında fark olsa da özellikle Güney Avrupa’ya göre bu farkın çok az olduğu söyleniyor. Eğer sizin için sakıncası yoksa ve konunuzu baltalamayacaksa Almanya’yı yakından gözlemleyen birisi olarak gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz ?


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

 

Yani lastik şöyle, benim bu ebat için baktığım etiket değeri iyi olan lastikler Hankook, Nokian gibi markalar. Yoksa Michelin, Conti, Bridgestone gibi markaların lastikleri tanesi 100-110 euro civarı.

İşçilik konusu burada malesef böyle, internetten değil gidip lastikçiden alsanız da bu işçiliği ayrıca faturalandırıyorlar.

Evet mesleki eğitim veren kurumlar var, bizdeki meslek lisesine mi denk sayılır bilemiyorum. 3 yıllık “Ausbildung” denilen mesleki eğitimler var. Çoğu meslek için bu eğitimler var, fırıncı olmak isteyen için de, oto tamircisi için de, banka gişe görevlisi olmak için de, hasta bakıcısı olmak için de, bilgisayar tamircisi olmak için de bu 3 yıllık eğitimler var. Programın içeriğine göre ayın birkaç haftası firmada, birkaç haftası okulda gibi işliyor bildiğim kadarıyla. Bu şekilde mesleki eğitimi olmayanların hem kazancı hem de yapabileceği işler daha kısıtlı.

Son sorunuza gelince; ben mühendis olduğum için Türkiyede de Almanyada da herhangi bir sendikaya üye olmadım, diğer Avrupa ülkelerinde de sendikacılık nasıldır çok detaylı bilmiyorum ama duyduklarıma göre Fransada ve İngilterede sendikacılık daha güçlüymüş. Burada da çok güçlü sendikalar var ama çoğu zaman sanki işverenlerle el altından anlaşmalı iş çeviriyorlar gibi olduğu söyleniyor. Ama doktorların, havayolu pilotlarının falan sendikaları çok güçlü, ne zaman greve gitseler genelde hemen hemen istedikleri şeylerin tamamına yakınını elde ediyorlar. Diğer sendikalarda da güçlüler varmış ama mesleklere ve sektörlere göre nasıl ayrışıyor bilmiyorum. Eşim hemşire, onun bağlı olduğu Kamu çalışanları sendikası dandik bir sendika mesela.

Başka sorularınız varsa yine memnuniyetle yanıtlarım.

 

Hocam yorumunuz benim için çok değerli çok teşekkür ederim.
2000’li yıllarda euro rejimine geçilmesiyle bundan en kazançlı çıkan ülkelerden birisinin Almanya olduğu söyleniyor çünkü diğer ülkelere göre finansallaşma olsa bile reel üretim sürecinden de kopmamış bir ülke ve görece diğer Avrupa ülkelerine göre daha nitelikli mallar üretiyorlar ve bundan dolayı da güçlü bir rekabet gücüne sahip oldukları ve euro rejimine geçişle birlikte özellikle Yunanistan, İspanya, İtalya gibi ülkelerin devalüasyona başvurmalarının ortadan kalktığını bunun da Almanya’nın lehine olduğunu hem de Almanya fazla verirken diğer ülkelerin açık vermesi durumunda da euronun hem aşırı değersizleşmesinin ve aşırı değerlenmesinin önüne geçtiği söyleniyor. Bu söylediklerim genellikle akademik çevreler tarafından savunulan görüş ama Türkiye’ye gelen gurbetçilerle sohbetimizde aslında euronun Almanya’yı olumsuz etkilediğini diğer ülkelerin yüklerini Almanya’nın çektiği gibi bir düşünceye sahip olduklarını gördüm. Sizin gözlemleriniz sonucunda toplumdaki genel kanı nedir ?
Bir de reel üretimden kopmamalarının aslında bir yönetim tercihi olduğunu hatta pek çok ülkede adım başı atm görebilirken Almanya’da bir atmnin diğer ülkelere göre daha da az olduğunu söylüyorlar sizce de atm diğer ülkelere göre seyrek mi ?
Konuyu biraz dağıttığımın farkındayım eğer isterseniz cevabınızı okuduktan sonra forum yöneticilerimiz bu mesajları silebilirler.
Vereceğiniz yanıt için de şimdiden teşekkür ederim.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

 

Bizim minik İtalyana bir güzel yıkama ve temizlik yaptık.

Yalnız bagaj kapağında benek benek pas izleri gibi birşeyler var. Ne yapmak lazım?

 

Kil ve ya demir tozu temizleyici ile temizlenebilir akabinde rötuş boyası ile nokta nokta rötuş yapılabilir

 

Bir yerlerde pamuğa WD-40 emdirip bu benek benek pas izlerini ovalamaktan bahsetmişler. Elde WD-40 var bunu deneyebilirim ama boyaya zarar verir mi acaba?

 

Ürünün kutusunun üstündeki uyarılara bakılabilir, şu an bende yok.

 

zarar vermez. ama wd40a gerek de yok. elinizde pasta varsa o da çok kısa sürede pası siler. ama yine tekrarlar.

 

Önce pası temizleyip, sonra pasta-cila ve en son olarak ta fırça ucuyla rütuş boyası diye düşündüm hocam.

 

O pas lekeleri demir tozu rötüş yapmanıza gerek yok havada uçusan demir tozları boyaya yapışıyor.Kil ve veya jant temizleyici sonax felgenblitz vs işinizi görür rötüşa gerek yok


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

 

Haftasonu bizim Fiat 500’ün 120bin km bakımını yaptırdım.
Triger, V kayışı, devirdaim pompası, bujiler, filtreler ve yağ değişti. Ek olarak antifrizi de değiştirdik.

Tüm filtreler Mann Filter, bujiler ise NGK marka. İlk defa polen filtresini de standart filtre yerine aktif karbon filtresi ile değiştirdik, bakalım hissedilir bir fark oluşturacak mı.

 

Hocam merhaba güzel bakım olmus. Orda yedek parçaları servisten mi temin ediyor sunuz yoksa bura gibi yansanayi ürünler mi çoğunlukta eğer yan sanayiise kalite farkı fln oluyor mu?

 

Merhaba hocam teşekkürler. Ben parçaları yetkili servisten almıyorum. Yedek parçacıdan araç ruhsatını verip gereken parçaları söylüyorum, yedek parçacı bana şasi numarasına göre elindeki alternatif parçaları söylüyor. Kimi parçalarda 3 çeşit alternatif oluyor, örneğin fren balatası için Bosch, Ate, Zimmermann ve Delphi gibi. Hangisinin hangi kalitede olduğunu ve fiyatlarını da söylüyor, ben ona göre şunu ver diyip alıyorum. En son fren balatalarını değiştirirken bana elimde Bosch var ama bu Zimmermann lar Alman malı ve Boschtan daha kaliteli dedi, bende onları aldım.

Bu bakımda da örneğin polen filtresi için ellerinde hem standart polen filtresi olduğunu hem de aktif karbon filtre olduğunu, aktif karbon filtrenin sıkışık trafikte egzoz gazlarını çok daha iyi filtrelediğini söyledi. Aralarında da 4 Euro fiyat farkı varmış, bende aktif karbon filtreden aldım.
Aldığım ürünlere yan sanayi mi denir bilemedim çünkü aslında orijinal logolu parçaları üreten firmaların ürünlerini alıyorum ama yetkili servisten değil.